KİMLİKSİZ BİR SEVDAYA
Ben,dedi sustu kadın
Sen ,dedi yutkundu adam. Çığlık çığlık büyüyen bir sessizliğin ortasına İki ayrı bedende tek yüreğe vurdu saatler Deli divane bakışlar savruldu ortalığa Sancılı ,ağrılı sözcükler döküldü kimliksiz bir sevdaya Med cezirli fısıltılarla salındı sevda Çekingen adımların ayrılık uzantısı yollarında, İnce ölümsü bir sızıyla pusatlandı zaman… Zorundalıklar haykırdı akıl ülkesinden Ve ölümsüz bir sevda serde (s)aklandı. Gitmeliydi kadın Akreple yelkovan aralığında Sıkıştırılmış duygularıyla. Dönmeliydi adam bekleyenine Dönülmez yollarda ettiği yeminlerin pişmanlığıyla. Dilsiz yakarışları emzirirken zaman Alev harmanı iki titrek el düştü birbirine. Müebbet bir yokluğun kıyısında Sımsıcak bakışların ipeksi dokunuşları Kuşattı ikindiyi… İki damla yaşla kavruldu toprak Adamın alnından düşen ter Kadının bulutsu gözyaşı. ‘Gitme ,kal’ diyebilseydi sevdiği (Y)aralanmayacaktı bu sevda. Ne adam gitme, kal dedi Ne de kadın kalayım diyebildi İki tutkun yürek Keşkelerin ortasında vurdu kendini. Boğazında dev gibi bir yumruyla uzaklaştı kadın Göz pınarları titreyen gülüşlerini sularken. Son bir kez baksa ,dedi adam Dirilten tebessümünü serse gözlerime… İleriye dönük adımlarına inat Döndü,baktı kadın Kırgınlıklarını topladı gönül sandığına, Sımsıcak bir gülümseme düşürdü yüzüne ‘Hoşçakal ‘ dedi, Zembereğinden boşanmış zaman Deli taylar gibi koşarken… Yönsüz yolculuklara çıktı kadın Ve kadına göre hep o durakta Yaralı bir ceylanı , Kendisini beklerdi adam. BEKLERDİ… Kimliksiz bir sevdaya ad olmak için… |