Yüreğimden (D)üşüyorum
Güller yağıyordu başımdan sen kokan güller...
Baktıkça gözbebeklerimde büyürdün.. ’bense küçüktüm’... Tokmağın ahengiyle danseden ayakların mıydı ilkin kalbime göçeden Sala mıydı türkülerin sesini kulağıma adından önce söyleyen Kirpiğime kıvrılmış yatan görüş mesafesi en yakın hasretimdin Gittin! Sıva çatlağı kapansın diye duvara asılan haritada yaşlı bakışlarla işaretlendi yerin Neydi ki uzak? En yakın uzağımdı hasret çivisiyle sol yanıma asılı bozkırların Bir kalple işaretleyip gözyaşımla doldursam yeşerir miydi bozkırdaki umutlarım Sorana...bir haritanın üstündeki kalbi hangi kelime anlatabilirdi ki? Çizmedim! Gazellerini üstüme dökerek bir çınar devrildi içimden Söylenen türküler hep aynı..’ah bana ak göğsünden sütünü veren’ Şimdi neydi uzak? Bakışlarına hasret kaldığım ceylan gözlüm Senin gittiğin yer bozkırdan daha mı uzak? Yazdım!’yazgım’ Özlemin kanatlarını kırdım düştüm derin bir düştüm Kırmızı kalabalık içinde beyaz bir yalnızlık giyindim Üç bahar vaktine uyandım yarım kalmış bir düşün Bildim... Bendim kendime (t)uzak Bir yanardağ uyandırdım yanmış küllerinden sarsarak Küller yağıyordu başımdan sen yanan küller... Şimdi sana ne demeli..’ah benim acıları tarih kadar eski yüreğim’ Onca vadileri kuşattın da bir bozkırda yenildin Baharından yangın bir yaz(g)ı yaşıyorum Bu nasıl Temmuz yüreğimden (d)üşüyorum Seyran Tankuş |
Saygılarımla