Zehirim Kendimde
Ne zaman uçmayı denemek için balkona çıksam;
Gözümün önüne geliyorsun. Dikmekte olduğun Beyaz tülden kanatları gösterip: Henüz bitmediler, diyorsun. Gecenin perdesini yırtarak, Güne çıkmak isterim elbette. Ama yeni doğması gereken ne varsa, Ölüyor aynı hızla içimde… Cam kırıklarının üzerinde Çıplak ayakla yürüyorum. Neyse ki, evcilleşti korkularım. Ateş çemberinin içinde bir akrebim şimdi. Zehirim kendimde… Ah, hayat! Çıkmak mı daha zor inmek mi İçimde bir hançer gibi taşıdığım bu merdiveni? Daha kaç yıl, kaç saat, kaç dakika Şu dipsiz kuyuda aldatacağım kendimi! Kalmanın da gitmeye eş olduğunu biliyorum. Artık mızıkçı çocuklar gibi Dünyanın üzerinde tepinmek de boşuna! Gelsin beklediğim, Gelsin artık! Gelsin ve örtsün üzerini, üşüyen ruhumun. Bekliyorum; Telaşlı ve ürkek bir güvercin edasıyla… Yüzüm çoktan kaybetmiş anlamını, Algıdan yoksun bakıyorum boşluğa. Ki, boşluğa bakmak vedâ’nın kendisidir. Yeryüzü boşluk, Gökyüzü boşluk, Her yanım boşluk! Renkler de yitirmiş anlamını. Siz yine de: Lütfen dokunmayın, Kar beyazı bana bırakın! |
Gelsin artık!
Gelsin ve örtsün üzerini, üşüyen ruhumun.
Bekliyorum;
Telaşlı ve ürkek bir güvercin edasıyla…
Biraz karamsarlık var ama özlem ve umutta var.
Güzeldi,tebrikler