Bahattin Karakoç Rahman ve Rahim olan Adına sığınarak, Açtım iki elimi, kor gibi iki yaprak. Bir edep ölçeğinde umutlu ve utangaç, İşte dünya önünde, benim ruhum Sana aç.
Bu seyriyen ellerle, Senden Seni isterim, Senden Seni İsterken, canımdan çıkar tenim. Sana âşık ruhumdur, merceği yakan ışık Gözlerim, Cemalini görmeden de kamaşık
Bir mirasyediyim ben, iflasın eşiğinde, Hep sabırla çürüyor, ihlas bileşiğinde. Kimin kimlik ararken, hem güler hem ağlarım Yükseklerden dökülen, sular gibi çağlarım.
Çok tuzlu bir denizim, her anım med ve cezir, Sana âşık olalı, yüreğim kutla esrir. Döşeğim kara toprak, yorganım kara bulut, Ben Seninle doluyken, vurgun yapamaz umut.
Her insan günah işler, Sen’den saklanır mı sır? Tövbe dilekçesiyle sırttan kalkar bu nasır. Kainatı yarattın, donattın, rızık verdin, Kimine sonsuz körlük, kimine ışık verdin.
”Yanlış adım atmayın! ”, diye indi her kitap, Sana açılan eli, geri çevirmezsin Rab. Ulu Birsin, sineden Peygamberler gönderdin, Gökyüzüne yıldızlar, yere çiçekler serdin.
Senden önce bir Sen yok, kâinatta ilk Sen’sin! Bu kâinat bir meta, hepsine mâlik Sen’sin! Rabb’im Seni tanıyan, bilir doluyu – boşu. Kapına geldi işte, yorgun bir aşk şarhoşu.
Garibim, muzdaribim ama umutsuz değil, Seninle dost olanlar, cihanda mutsuz değil, Kulunun Kurbanıyım, Rabb’im Senin mülkünde, Garip kulun, lütfeyle gülümse dilekçeme.
Senin için verince, verenin feyzi artar, Gönülden bir sadaka, dağca bir ömrü tartar. Kainatta ne varsa, hepsinin zikrinde Sen! Hamd ve şükür Sanadır, her şey Sen’inle esen!
Sen ki Sana geleni, çevirmezsin eli Boş, Âşık boşa dememiş: Lütfûn da kahrın da hoş! Bir Beyaz Dilekçedir, Sana her yalvarışım, İmanımla amelim, hem perdem, hem nakışım.
Çalı bile, kendine sığınan kuşu itmez, Sen Gafursun, Azizsin, Senin Keremin bitmez! Geldim işte kapına, kul Senden ırak olmaz Sana adanmamışsa, yürekte yürek olmaz!
Her müslüman bir kartal, vurulur da pes etmez, Oruçtan tad alanlar, kemik peşinde gitmez. Bezm-i elest’te Sana, secde eden ruh için; Verdiğin söze sadık, doğru giden ruh İçin:
Hiç kimseyi vatansız, milletini devletsiz, Gönülleri sevdasız, şehirleri mabetsiz; Bayrakları rüzgârsız, ocakları ateşsiz Bırakma ulu Rabbim, asi kul değiliz biz.
Benden önce esirge, Muhammet Ümmetini, Esen gitsin her kervan, en sona ula beni! Kâinat bir mozaik, her şeye sahip Allah! Ey gizli ve âşikâr, her derde tabip Allah! …
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
BEYAZ DİLEKÇE şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
BEYAZ DİLEKÇE şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.