OLANA KADAR
Kara kıl çadırda gördüğüm düşler
Keşke düş kalaydı ölene kadar Yorup yorulmadan zahmetsiz işler Güzeldi kendime gelene kadar Meğer dönülmezmiş geldiğim yerler Sor kime sorarsan ah geçmiş derler Anılar gürleşir gök gibi gürler Dün hiçti bu günü bilene kadar Aciz kul çırpınır çabalar boşa Yürek dinlemiyor gelince coşa Gidenler karışır gözümde yaşa Akacak ahirde gülene kadar Şimdi çocukluğum süsler düşümü Seneler kerpeten söktü dişimi Her sorulan bilir bu gidişimi Bilmezmiş ten ceset olana kadar Nasıl görmemişim koca yalanı Bakınca ömürde gördüm talanı Aramaya yetmez geri kalanı Dost diye sarıldım yılana kadar Gelmez gidenleri görür giderim Arkamda kalacak malı niderim Oynadığım rolmüş çizen kaderim Bilmedim kış vurup solana kadar Gelecek beklenir giden özlenir Kalender nefeste ölüm gizlenir Amel korkusuyla yürek közlenir Verilmiş zamanın dolana kadar 02. 04. 2011 Haşim Kalender |
sayfaya tebriklerimle saygı sevgi ve selamlarımı bıraktım.