GÜNLERDEN PAZARTESİ
Günlerden pazartesi, sen yoksun güneş soluk,
İçimde zelzeleler, içimde yıldırımlar. Bir nehir boşalıyor, bir nehir oluk oluk, Gözyaşlarıma şahit uzanan kaldırımlar. Hasretinin koynunda kırılgan açar güller, Ne gülüyor menekşe ne zambak çiçeklenir. Feryadımın sesine ses veriyor bülbüller, Güneşin soluk rengi gözlerime eklenir. Haftanın ilk gününde yığın yığın insanlar, Gözlerde uyku hali koşar telaş içinde. Benliğime dolarken yaşanılan bu anlar, Gözlerim seni arar, gözlerim yaş içinde. Günlerden pazartesi, okşuyor ılık ılık, Saçlarından bu yana hafifçe esen rüzgâr. Türküsünü söylerken başucumda ayrılık, Gönlüme aşkla dolar ruhumu kesen rüzgâr. Sokaklara yayılır, loş havası denizin, Dalgaların vuruşu gönlümü bir hoş eder. Yakamozdan gözlerin, kumsaldan ayak izin; Silinince sahilin varlığı olur keder. Günlerden pazartesi, hâl kalmamış rıhtımda, Denizin üzerinde kırılgan gemiler var. Ayrılık süzgecinden geçirilen bahtımda, Hasretinin yüzü var, özü İstanbul kadar. |
selamlar...