NEY
Bir kamış dalından keserler seni
Sırlarını ifşa etme sakla ney! Mana aleminden doldur keseni Sırlarını ifşa etme sakla ney! Kalpten önce ukbaları sezersin Hak inancı gönüllere yazarsın Kainatı köşe bucak gezersin Sırlarını ifşa etme sakla ney! Hak ilahi kuru dala can verir “Ol” deyince kuraklıktan bol verir Taş üstünde ot köküne yol verir Sırlarını ifşa etme sakla ney! Deryaları bulutlara taşırır Bulutlardan yağmurları devşirir Sarp dağlardan tozlu yollar aşırır Sırlarını ifşa etme sakla ney! Nakış nakış ilmeklemiş zerreyi Zerre yarıp çıkarıyor kürreyi Kudretine kapatıyor perdeyi Sırlarını ifşa etme sakla ney! İnsan hakikate karşı durursa Zulme karşı aciz kalır mı Musa Selam götür Mevlana’ya Yunus’a Sırlarını ifşa etme sakla ney! İstikbal uğruna bir büyük vatan Ölümü can diye canına katan Şüheda toprağın altında yatan Sırlarını ifşa etme sakla ney! İsyanları huş sesinle yakarsın Şükür ile gönüllere akarsın Mahlukata kaç semadan bakarsın Sırlarını ifşa etme sakla ney! Lisanınca ahvalimi anlayan Yalnız sensin dertlerimi paklayan Sırlarımı sırlarında saklayan Sırlarını ifşa etme sakla ney! Her ömrün sonunda bekleyen ecel Diyor ki; keşkeler bırakmadan gel Hüdaya teslim ol kendinden evvel Sırlarını ifşa etme sakla ney! Nefesin aşk, gönülleri yakıyor Dostlar dosta pencerenden bakıyor Saatler hep ahirete akıyor Sırlarını ifşa etme sakla ney! Meşk ettiğin hüt hüt müdür bül bül mü Sana bu cefayı eden bir gül mü Varolmak, yandıkça savrulan kül mü Sırlarını ifşa etme sakla ney! İkimizde aynı yolda yolcuyuz Ta ezelden sevgi ile doluyuz Sen ben yok ki bir Allah’ın kuluyuz Sırlarını ifşa etme sakla ney! Kanat açsak sonsuzluğun peşine Aşıkların dünya ile işi ne Yarınları kadavralar düşüne Sırlarını ifşa etme sakla ney! Varlığa yaptığın beste kârındır Fakir senin en son bestekârındır Aklımızı kirlerinden arındır Sırlarını ifşa etme sakla ney! A.Uçak |
Kutlarım kalemi;
saygıyla...