Kanadım Olur musunuz Kendime Uçacağım
Güvercinin kanadını kırdılar;
Yalnızlığın, Yapayalnızlığın ortasında bir yere, Sonsuz karanlığa gömdüler! Kolumdu, kanadımdı, adımdı Adımı vurdular!.. Ellerimi aldılar, Jüpitere koydular; Ellerim hapiste! Gözlerimi aldılar, Pluton’a Neptun’a götürdüler; Gözlerim bağlı! Yüreğimi bin ışık yılı ötede bir yere attılar! Yüreğim ayaklar altında... Getirin ellerimi Jüpiter’den, Ben Jüpiter’e gidemem, Gözlerim yok, Gözlerimi aldınız... Getirin gözlerimi Pluton’dan, Neptun’dan Ben Pluton’a, Neptun’a gidemem! Yüreğim yok, Yüreğimi aldınız... Getirin yüreğimi yüz ışık yılı öteden, Ben yüz ışık yılı öteye gidemem; Kanatlarım yok Kanatlarımı kırdınız... Siz değilim ben; Ben güzel bir güvercinim, Siyah-beyaz-gri Kanadıyla evrenin resmini çizenim!.. Çırparım kırık kanatlarımı tan vakti ufukta; Güneşi karşılarım, Güneşi kovalarım, Güneşi uğurlarım!.. Ben masum kalpli bir güvercinim Yalnızlığın, yapayalnızlığın ortasında; Elleri hapiste, Gözleri hapiste, Yüreği hapiste!.. Verin ellerimi, Verin gözlerimi, Yüreğimi getireceğim!.. Bin ışık yılı ötelerden Kendimi toplayacağım... 2 Nisan 2011/ANKARA |