SESLENSENE ESKİCİ BABAYA
Şu karanlık, geceler artık acı ağırlığını vermeden,
Yüreğimin tüm ışıkları yansısın şu beyaz kağıtlarımda, Hani yolu asfaltla tanışmayan çakıllı taşlı yollarında, Seslensene şu eskici babaya,götürmesin el arabasında.. Elini daldır hatıra küpüne,neler neler yaşadık seninle, Eski bir heykel hala gülümsüyor bak,şehrin gerisinde, Rüzgar,kar,yağmur, güvercinleri hissetmez ensesinde , Seslensene şu eskici babaya,götürmesin el arabasında.. Çıkarsana hani vardı birdolu ses, kalbin diplerinden, Bak sen çağırınca harekete geçti ,koşuyor peşinden, Başladı ensrümanı çıkıyor dudak ucu, anladım sesinden, Seslensene şu eskici babaya,götürmesin el arabasıyla.. Tam belirmişken korkuyorum,kaybolur mu? bilemiyorum, Zamanı belirsiz neşeli parçalar bak dilimde,söylüyorum, Boşver be,diyorum gerisini yeter ki bitmesin uyduruyorum, Seslensene eskici babaya,götürmesin el arabasıyla.. |