SANA GELDİM
Sabrım kalmadı artık daha fazla bekletme,
Yalın ayak peşinden koşarak sana geldim Sığındım limanına ne olur inat etme, Alıştım ve tutuştum pişerek sana geldim. Senin için kırk yıllık diyetimi bozarak, İkimizin adını asumana yazarak, Şu gördüğün dağları ellerimle kazarak, Nice sarp kayaları eşerek sana geldim. Bütün hatıraları gözyaşımla yıkayıp, Senin için çektiğim çileyi ödül sayıp, Ötelerden öteye yıldızlar gibi kayıp, Kaf Dağı’nın üstünden aşarak sana geldim, Dünyanın her yerini köşe bucak yokladım, Rastladığım her gülü sen diyerek kokladım, Eller görmesin diye yaşlarımı sakladım, Ummanlara sığmadım taşarak sana geldim. Bir oltanın ucuna umudumu asarak, Visali yâr diyerek ömür boyu susarak Demir çarıklar giyip izlerine basarak, Vuslatın yollarına düşerek sana geldim. Fikret CENGİZ |