Vucûdken nefesinle, insanî mevcûd oldum Zerre idim, aşkınla, kürre oldum, ey cânân! Zâtında bâtın iken, nûrunla meşhûd oldum Bir su idim, aşkınla, dürre oldum, ey cânân!
Kâinat sudûr eder, hergün bir nûrundan Olmasaydın sönerdi, semâdaki âftâbım Firâktayım ben geldim, geleli huzurundan Âceba doğacak mı, sana visâl mehtâbım?
Kesret karanlığında, vahdet nûrun pinhândır Ruhânî nûrla şâhid, oldum ey Nûrul-Mutlak İslâmın nûru yoksa, dünya lambasız hândır Sonsuza kadar yanar, vurdukça Nûrul- Hak
Rabb’i olduğun için, âciz kulun mağrûrdur Hiç olmasa da olur, dünya da hiçbir şeyim Şiddet-i zuhûrundan, zâtın göze mestûrdur Vallahi de ben nûrsuz, hakikatte lâ /şeyim
Nûrunu temâşaya, yoktur zâtımda takat Perdelerin olmasa, mevcudat küle döner Tûr-i Sînâ Dağında, bir ateştir hakikat Bu ateş-i hakikat, sana visâlle söner
Soner Çağatay / 1 Nisan 2011 / Wuppertal
Kelimeler:
Vucud: Varoluş Mevcud: Varolan Batın: Gizli, içinde la / şey: Hiç, olmayan şey Mestur: perdelenmiş, gizlenmiş Şiddet-i zuhur: Ortaya çıkmanın, görünmenin şiddeti. Aşırı bir şekilde ortaya çıkma Pinhan: Gizli Dürre: İnci Kürre: küre Meşhud: görünen Temaşa: seyretmek
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
ZOR BİR DÖNEMEÇ / 4 şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
ZOR BİR DÖNEMEÇ / 4 şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
nurunu temaşaya istemesemde muhatabım buda senin sıfatın buda gaye-i hilkatım sen afedeceksen ben küstah gecelere kan tükürecegim..........sen şemsiysen yüreklerin ben miratı esvedin..........öyle olması gerek............gerektiki ben adıma kul diyem sen adına Şanı yüce mukaddes..........takdis ederim birkez daha.............ve inanırımki...............ressam resim değilsede gayrı değil resimden......................
Vucûdken nefesinle, insanî mevcûd oldum Zerre idim, aşkınla, kürre oldum, ey cânân! Zâtında bâtın iken, nûrunla meşhûd oldum Bir su idim, aşkınla, dürre oldum, ey cânân!
Kâinat sudûr eder, hergün bir nûrundan Olmasaydın sönerdi, semâdaki âftâbım Firâktayım ben geldim, geleli huzurundan Âceba doğacak mı, sana visâl mehtâbım?
Kesret karanlığında, vahdet nûrun pinhândır Ruhânî nûrla şâhid, oldum ey Nûrul-Mutlak İslâmın nûru yoksa, dünya lambasız hândır Sonsuza kadar yanar, vurdukça Nûrul- Hak
Rabb’i olduğun için, âciz kulun mağrûrdur Hiç olmasa da olur, dünya da hiçbir şeyim Şiddet-i zuhûrundan, zâtın göze mestûrdur Vallahi de ben nûrsuz, hakikatte lâ /şeyim
Nûrunu temâşaya, yoktur zâtımda takat Perdelerin olmasa, mevcudat küle döner Tûr-i Sînâ Dağında, bir ateştir hakikat Bu ateş-i hakikat, sana visâlle söner
Merhaba Filozof ; okadar güzel bir şiir okudum ki tam filozofa yaraşır şekilde,bir şiirdi.. Konu anlatım mükemmel,,,ilmik ilmik sırma ile işlenmiş kutlarım yüreğine emegine sağlık.. Selamlar Allaha emanet olun...