ne zaman dilime esrik bir iklim sürsem morhüzünler yağar gökyüzünden!
toprak ana yanık bağrını açar güneşe kavrulur sol yanında ki ateş kuşbakışı ütopyasında güzlenir yediverenler feryat figan börtü-böcek çatlar dudakları geçmiş zaman izleri aşık olma mevsimi!
ve… geleceğe yelken açarken ılık badem ağaçları tutunur köklerine uçurum çiçeği ki; onlar… kayaların tuzundan alır sevdalarını
hüzzam makamı; lügatini yırtarken gökyüzünde gecenin küf rengi yaşlı sandallar çeker küreğini geçmişin çırpınan Ak deniz ortasında oynaşırken yıldızlar bir de: aşk vurgunu martılar kanat çırpar asi rüzgâr peşinde
sen… hırçın dağ aslanı gibi yırtarken pençelerini göğsünden dalga kıranlar öper sarp kayalıkları tan kızıllığında köpürürken korsan koyunun dudakları sevgiyi yudumlamak var ya!... demli çay kıvamı içilen, çaycı şükran bacının elinden…
yine başım duman duman hasret tüter kum taneleri ile çizerim hayalini denize çağırır kız kulesi yangınları içimin eriyen isyanları el insaf düşer alın terinde ki damlalardan gözlerine tutunurum içimi yakan sensizliğinde acıların
bak işte! yine topuklarını kurşunluyorum gecenin ruhuma dökülüyor çağlayanlardan gurbet saba makamında deniz! yosunlar ar damarını çatlatırken, kilit vurdum, ellerinde eriyen yüreğime el değmedi! ne kadınlığıma eş eteğime, ne de;sende bıraktığım yegane gönlüme tarih yazmadı bir daha ferman. senden sonra! olmadı ruhuma derman…
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
senden sonra şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
senden sonra şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
toprak ana yanık bağrını açar güneşe kavrulur sol yanında ki ateş kuşbakışı ütopyasında güzlenir yediverenler feryat figan börtü-böcek çatlar dudakları geçmiş zaman izleri aşık olma mevsimi!
ve… geleceğe yelken açarken ılık badem ağaçları tutunur köklerine uçurum çiçeği ki; onlar… kayaların tuzundan alır sevdalarını
yüreğinize sağlık güzel ve anlamlı dizeler tebrik ediyorum
...Şairin anlatım dili oldukça başarılı. Şiirin ritmi ise bir su gibi akıyor. Okuru kendi duygusuna katarken aynı zamanda düşünceye sevk ediyor. İmgeler oldukça başarılı akustik perdeleri aralıyor. Melodik yapısı ve tınısı kulaklarda yerini buluyor. Şiirin pastoral betimlemeleri yine diline yansıyan kalite kendini ön plana çıkarırken bazı mısralarda örnekte olduğu gibi. “demli çay kıvamı içilen, çaycı şükran bacının elinden” şiiri nesnele indirgemesi o etkiyi kırıyor. Ritm düşüklüğü ve anlam derinliğindeki fluluğun belirginleşmesi, okurdaki hayal dünyasının çeşitliliğini de zedeliyor.
Yine şiirin finalindeki “tarih yazmadı bir daha ferman/senden sonra!/olmadı ruhuma derman…” bölümü biraz daha kişisel ve öznel bir anlatım olmuş. Oysa şiirin genelinde herkesin kendini bulacağı somut ve soyut anlatım dili son dizede okuru bağlamından koparmış. Kanımca son üç dize olmasa şiir daha etkili bitermiş... Senden sonra dizesini ise şiirin son kıtasının başında kullanması denenebilir. Genelde şiir dilimizde içerde yığılan kelime kalabalıklarının birbirine benzeyen bir görüntüsü vardı Bu görüntüyü kırmayı başarmış ve kelimeleri nispeten de olsa soymayı başarmış bir ifade biçimi...
Emeğine sağlık, yeni kelimelerde buluşmak dileğiyle…
bak işte! yine topuklarını kurşunluyorum gecenin ruhuma dökülüyor çağlayanlardan gurbet saba makamında deniz! yosunlar ar damarını çatlatırken, kilit vurdum, ellerinde eriyen yüreğime el değmedi! ne kadınlığıma eş eteğime, ne de;sende bıraktığım yegane gönlüme tarih yazmadı bir daha ferman. senden sonra! olmadı ruhuma derman…
bak işte! yine topuklarını kurşunluyorum gecenin ruhuma dökülüyor çağlayanlardan gurbet saba makamında deniz! yosunlar ar damarını çatlatırken, kilit vurdum, ellerinde eriyen yüreğime el değmedi! ne kadınlığıma eş eteğime, ne de;sende bıraktığım yegane gönlüme tarih yazmadı bir daha ferman. senden sonra! olmadı ruhuma derman…
GÖNÜL SELİN VAR OLSUN HARİKA DUYGULAR KUTLARIM...KAL SEVGİLERDE...
sen… hırçın dağ aslanı gibi yırtarken pençelerini göğsünden dalga kıranlar öper sarp kayalıkları tan kızıllığında köpürürken korsan koyunun dudakları sevgiyi yudumlamak var ya!... demli çay kıvamı içilen, çaycı şükran bacının elinden…
yine başım duman duman hasret tüter kum taneleri ile çizerim hayalini denize çağırır kız kulesi yangınları içimin eriyen isyanları el insaf düşer alın terinde ki damlalardan gözlerine tutunurum içimi yakan sensizliğinde acıların
bak işte! yine topuklarını kurşunluyorum gecenin ruhuma dökülüyor çağlayanlardan gurbet saba makamında deniz! yosunlar ar damarını çatlatırken, kilit vurdum, ellerinde eriyen yüreğime el değmedi! ne kadınlığıma eş eteğime, ne de;sende bıraktığım yegane gönlüme tarih yazmadı bir daha ferman. senden sonra! olmadı ruhuma derman…
kavrulur sol yanında ki ateş
kuşbakışı ütopyasında güzlenir yediverenler
feryat figan börtü-böcek
çatlar dudakları geçmiş zaman izleri
aşık olma mevsimi!
ve…
geleceğe yelken açarken ılık badem ağaçları
tutunur köklerine uçurum çiçeği
ki; onlar…
kayaların tuzundan alır sevdalarını
yüreğinize sağlık güzel ve anlamlı dizeler tebrik ediyorum