ŞARKILARA SÜRGÜN YARALAR:
/Sen benim bedduamın sonuna ’amin’
dizginlenemez isyanlarıma yandaş olamazsın acıklı bir ezgiyle baksam da gözlerine, şarkıma nota, kemanıma tel olamazsın!../ I Hayatın dinmez uğultusunda, aynalara saklanmış yüzünle ödeşirken cehennemin kapısını aralayıp, kendimi cezalanırdırıyorum herkes hayatı birbirinden kopya çekerek yaşarken böyle... yenilgiyle yıpranmış sensizliğin kabzasında, hasret tükenmeyecek/bizi tüketmeden!.. II seni sürükleyen ayrılığın azgın sularından ardından bakakalırken, senin içinde ihanet, bende biraz aşk kalmış bana yokluğunu ezberlemek, sana bıçak bileyen günlerin telaşı; sana çocuksu saflığım, bana ertelenmez korkunç yolculuklar ve valizine sığdıramadığın melankolik yalnızlıklar kalmış... adı aklında yanlış kalmış yapay acılar, yapay mutluluklarda en sahici yanlarım sen de kalmış... III bir aşkı sabote eden ihanettir; kimliksiz bir aşkın dehşetinden sonra kimse teşhis edemez, kimsenin cesedini!.. pazarlanan taksitli aşklarda, yok ki, aslı yok kimsenin ayrılığa rehin bir aşkı kurtarma operasyonunda; sen namluya sürdüğüm mermi, tutukluk yapan tabancam!.. IV sen gidince!.. çoğalır hayata tutunamama tedirginliğim ve yaşlanma endişem bir çocuk işçinin yorgun omuzlarında, göç etmez ömrümüzden hüzün şarkıların derinliğine sürgün edilir hayatlar... seni sürükleyen ayrılığın, azgın sularından ardından bakakalırken- şarkılar yaraları, yaralar en çok şarkıları kanatır!.. ’bazı şarkılar bize geçmişi diriltirken, hiçbir şey söylemez başkalarına’ bozulmaz sesimin ıssızlığı, yenilgilerle yenilenir şarkılarım... çarmıhını sırtında taşıyan İsa gibi, sırtladım seni aşkı haczedecekler borçlu seveceğiz sadakat tedavülden kalkacak, aklım sen de kalacak suçüstü yakalanacak aşk- yalnızlığa hapsedilip, suçlu seveceğiz dünyayı V hayatın reçetesinde okunaksız harflerim: tekil bir cümleyim, çoğullaşacak kadar karışmadım kalabalıklara kimliği belirsiz kişilerin saldırısına uğramış, sevdiğim bütün şarkılar kolay değil içimde bir yer kesiliyor sen gidince bir uzun yol otobüsünde unuturum kendimi!.. zamanın kalbinde hayatın neresini sevsem orası ıssız o yüzden, büyümesini öğrettim içimdeki çocuğa, gecenin kan sıçramış yüzünde!.. VI ömrümüzün en kırılgan, en kullanılmamış yerinde tekrar diriliriz gömüldüğümüz şarkılarda acılar şarkılara saklanır/şarkılarsa apansız ayrılıklara... yüzüme kapanan her kapı kendini sınıyor suretimde!.. sevgiye intihar süsü verip; her gidenin ardında bıraktığı uçuruma yaslanarak her aşkın enkazında yenilenir ağrılar kanını durduramaz kimse kanayan yalnızlığın günlerin kesik damarında yitiririz anıları bu yüzden yaşamayı bilemeyiz, ölümü özlemekten!.. Birdal ERDOĞMUŞ - |