GÜN SAYDIM
hasretine kına yakan ayrılık
aylar oldu yıllar geçti AN saydım cenderelerde boğulan vuslatım boğazımdan tükeniyor CAN saydım hislerim peşinden yol olur uzar kırılan kalemler adını yazar gönülden gönüle birşeyler sızar damarımdan çekiliyor KAN saydım gamzelerin deva olur her derde rüyalarda kalkar aradan perde aşk sofrası kurulu orta yerde kaşık kaşık ye değilde BAN saydım endamınla aydınlanan kuytular yokluğunda arşa vurur korkular çığlıklarla bölünürken uykular kahkahayla gülenleri BEN saydım avare hayaller sana körkütük ne kendin çok sevin ne beni ürküt derinden sevdalar atarken küt küt meğer kalbim imiş öte YAN saydım sabah yeli seherimi eşerken güneş doğup hüzünleri deşerken zemheri kıştan çöllere düşerken içimi ısıtan aşkı YÜN saydım senin ile doldurmuşum fezamı razıyım çekerim binbir cezamı ömür boyu çekilecek ezamı haftadan ibaret birkaç GÜN saydım mustafa kutlu 29.03.2011 |