)(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(((-117-)(-)(-)(…………………………………………………………………………………………………… Nemden Hayal Ettin Nemden hayal ettin nemden utandın Bana bir yar olmak sana ar mıdır Ne kemliğim gördün nemden usandın Yoksa cevretmezlik sizde kar mıdır Ne Ferhat u Şirin ne Kays u Leyla Guh-i hakikatte simürg-i anka Sevdiceğim gibi yok dersin amma O da can u dilden sana yar mıdır Görmedim feleğin zerre şadını Havf ettim yazmaya yarin adını Ne pek çok seversin el evladını Fahri senin gibi deli var mıdır ________________________________________ AYAŞLI AŞIK FAHRİ-(1)- …………………………………. 1845-1920. Ayaş’ta doğdu. Asıl adı Ahmet Fahri’dir. Kökeni Buhara’dan gelen bir aileye dayanmaktadır. Doğum tarihinin 1842-45 arasında bir zaman olduğu sanılıyor. Ölüm tarihi ise bazı kaynaklarda 1918 olarak aktarılmaktadır. Tam biçimi bilinmemesine karşın belli bir eğitimi olduğu anlaşılmaktadır. Şiire nasıl başladığına ilişkin de ayrıntılı bilgi bulunmayan Aşık Fahri, divan, semai, koşma gibi değişik biçimlerde örnekler verdi. Döneminin ileri gelenlerini eleştirdiği gibi övdüğü şiirleri de bulunmaktadır. Ancak şiirlerinin asıl temelini sevgilisine yazdıkları oluşturmaktadır. Şiirlerinden anlaşıldığı kadarıyla karşılık bulamadığı bir aşkın acısı ve hüznüyle ömrü geçti. Ayrıca Alevi-Bektaşi geleneğinde şiirler de yazdı. Elyazması defterleri olduğu bilinmesine karşın bugüne dek yalnızca 20 kadar şiiri bulunmuş olan Aşık Fahri, divan şiirinde Fuzuli’den, koşmada ise Emrah, Gevheri ve Dertli’den etkilendi. …………………………………………………………………………………………………………………………………………… )(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(((-117-)(-)(-)( Neyim beğenmezsin lebin bükersin Bana gönül vermek ah-ı zar mıdır Aşağı görürsün yüksek bakarsın Biraz engin olmak sana zor mudur Göz kaş edersin de bir şey demezsin Korkarım sevdanı hiç adamazsın Bendeki cevheri fark edemezsin O bakan gözlerin bilmem kör müdür Çıkarmış tepeye hiç inmez imiş Bildiğin okurmuş uslanmaz imiş Kendinden başkasın beğenmez imiş Bu güzel acaba biraz tor mudur Biz seversek eğer ölümdür durak O yüzden sevdada vuslattır erek Bizim sevdamıza katlanmak gerek Bu bizim sevdamız ateş kor mudur Seveni sevdayı bilemiyorsun Mevladan mutluluk dilemiyorsun Yüzüme bakıp da gülemiyorsun El’e pembe olan sana mor mudur Güzellik boyada kınada değil Kıymet bilmeyene verilmez meğil Gururu söküp at diklenme eğil Eğer sever isen sonu dar mıdır Bu nasıl afettir aklım almıyor Bela aramaya gerek kalmıyor Ne etsen ne yapsan kadrin bilmiyor Bilmem onun gibi güzel var mıdır Sadık Dağdeviren Aşık Lüzumsuz ETEK YAZILARI LEB:Dudak AH-I ZAR:Ağlayan,inleyen CEVHER:Kıymetli maden,değer TOR:Tok sözlü,Kendini beğenmiş,kibirli KOR:Kıpkırmızı renk alan,yanmış odun,kömür parçası EREK:Amaç,gaye,maksat,gerçekleşmesi istenilen şey DAR:İdam mahkumlarını asmak için hazırlanan direk |