Bursa’nın ara sokaklarında dolaşıyorum, Hava soğuk ve yağmur çiseliyor, Gittiğim her yerde anılarla kucaklaşıyorum, Yorgunluk bilmez, bir gölge takibimde, Göz bebeklerimde yokluğunun resmi, Baktığım her yerde suretin beliriyor. Gün kararıp ışıklar yanıyor koca şehirde, Bir koşturmaca insanlar evlerine dönüyor, Bir ben yalnızlığın koynuna sığınıyorum, Üşüyorum; gözlerine sığınıp soluklanmak istiyorum.
Ve ben; Hüzün nakışlı elbisemi giyiyorum, Koynuna saklanıyorum hasta ve yorgun düşlerimin, Yokluğunun duvağını çekiyorum üzerime, Gözyaşımdan inci kolyemi takınıyorum, Gecenin ayazı boğazıma düğümleniyor, Hıçkıra, hıçkıra ağlayıp haykırmak istiyorum! Öyle uzun zaman oldu ki doyasıya ağlayamadığım, İçime akıttıklarımdan bir çağlayan oluştu, Düştükçe bendine lime, lime oluyorum, Keşke yanımda olsan; Suskularımı azad edip özgürlüklerini versen, Alnımdan öpüp sensizliğin duvağını kaldırsan,
Bir pişmanlık işgali altında yüreğim, Sancılı bekleyiş, bıçak kesiği benimkisi, Ağıtlar yakarak sürgüne gidiyorum. İçimde şahlanan devasa acılarım, Ağlayan, kanamalı şiirlerle dolu terkim, Sanki gök çöküyor üzerime. Eflatun ve griden bulutların altında kalıyorum, Solumun acısı ciğerlerime işliyor, Küf kokan zulamda bir gül büyüyor. Gözyaşlarımla sulayıp sevda koyuyorum adını, Senli yok oluşlarımı hayalinle besliyorum, Bir gün duyarsan inanma! Ne olur, Ayrılığın cenderesinde mağlup olsam da, Tükenmişliğime aldanıp öldüğümü sanma, Bir nazenin hasretine direniyorum.
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Öldüğümü sanma şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Öldüğümü sanma şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Bir pişmanlık işgali altında yüreğim, Sancılı bekleyiş, bıçak kesiği benimkisi, Ağıtlar yakarak sürgüne gidiyorum. İçimde şahlanan devasa acılarım, Ağlayan, kanamalı şiirlerle dolu terkim, Sanki gök çöküyor üzerime. Eflatun ve griden bulutların altında kalıyorum, Solumun acısı ciğerlerime işliyor, Küf kokan zulamda bir gül büyüyor. Gözyaşlarımla sulayıp sevda koyuyorum adını, Senli yok oluşlarımı hayalinle besliyorum, Bir gün duyarsan inanma! Ne olur, Ayrılığın cenderesinde mağlup olsam da, Tükenmişliğime aldanıp öldüğümü sanma, Bir nazenin hasretine direniyorum.
çok çok güzelllll yüreğinize sağlık dost yüreğim kutluyorum saygılarımla.
Bir pişmanlık işgali altında yüreğim, Sancılı bekleyiş, bıçak kesiği benimkisi, Ağıtlar yakarak sürgüne gidiyorum. İçimde şahlanan devasa acılarım, Ağlayan, kanamalı şiirlerle dolu terkim, Sanki gök çöküyor üzerime. Eflatun ve griden bulutların altında kalıyorum, Solumun acısı ciğerlerime işliyor, Küf kokan zulamda bir gül büyüyor. Gözyaşlarımla sulayıp sevda koyuyorum adını, Senli yok oluşlarımı hayalinle besliyorum, Bir gün duyarsan inanma! Ne olur, Ayrılığın cenderesinde mağlup olsam da Tükenmişliğime aldanıp öldüğümü sanma, Bir nazenin hasretine direniyorum.
HÜZÜNLER SENDEN UZAK OLSUN , DILERIM HERSEY ISTEDIGIN GIBI OLSUN GÖZYASLARIN BIR SON BULSUN .......................YÜREGINE SAGLIK CAN SIIRIN HÜZÜNLÜDE OLSA COK GÜZELDI KUTLARIM SAYGILAR SEVGILER SLM;LAR O GÜZEL YÜREGINE ....
Ölüm ve sanmak...Son gibi görülenin başlangıcı...Yokken var saymak hünerdir de, varken yok farz etmek abesle iştigaldir.Görmeyen gözlere varım, buradayım demek. Gör ve bil demek.Bakılan her yerde yaşanılanlardan bir iz görebilmek.Yeni bir gidiş ki sureti henüz kaybolmamış göz bebeklerden.Hani öyle bir zaman geçer ki sureti bile hayal edilemez.Getiremezsiniz gözünüzün önüne.Ve sadece ismi kalır ebedi hatıra.O isimle yaşatırsınız tüm hayal dünyanızda.Ancak, öyle bir an gelir ki o suret, o sima bile çöreklenemez gözlere.Griler ağır basar.Fludur.Yaşanmışlıklar tüm ağırlığı ile hapsolur yüreğe ve beyine.Tahliye anı beklenir...Soğuk iklim koşullarında gözlerinin sıcaklığı tüm bedeni ısıtır.Öylesi bir bakıştır o.Karlı bir dağın zirvesinde yakılmış bir ateşin karşısındaymışcasına.Hüzünlerin varlığıdır aslında aşkı yüce kılan.Nice beyaz gelinlikler kefen olurken bazı bedenlere, özlem ve hasretin bıraktığı izler nice duvaklar taktırır, o gözlerden dökülen yaşlar inci tanesine dönüşür ki uzanacak, duvağı kaldıracak bir el, kolyeyi takacak bir el, alna uzanacak bir dudağı bekler.Ve de bunu yaşar.Keşkeler ve pişmanlıkları zaman geçmeden def etmek gerek.Yaşamın ve onsuzluğun tüm acımasızlığına rağmen. Bitti zannedilen çok şey aslında yeniden başlamıştır. Hem de tüm sıcaklığı ve tazeliği ile.Dün gibidir daha.Ve de çok daha güçlü bir şekilde varım, yaşıyorum, sensiz seninleyim der yürek.Yaşadığının farkına varmayanın öldüğünü bilmesinin ne önemi vardır ki.
Her zamanki gibi çok güzel ve manidar bir şiir okudum kaleminizden.
Gözyaşlarımızın agırlığını anlamaya çalışırken yaşadığımız olumsuzluklar içinde çekip yüreğimizi ipe yaşama direnme kararları alabilmek keskin ve insani bir eylemdir Ve Yitirilecek zaman yoktur yaşamda....
Tebrik ederim sevgili şairim Emeğine Yüreğine Sevdana sağlık Dostlukla
Sanki sonu olmayan kapkaranlık bir yoldayım da çıkış arıyorum. Gülüşlerim bir türlü yansımıyor dudaklarıma. Hep yarım, hep eksik günler yaşıyorum…
Yüreğim ağır geliyor bana. Hayata karşı bir yenilmişlik, bir boşvermişlik içindeyim. Oysa kent uzun zaman önce güneşe açtı kucağını. Bense nereye gitsem gri bulutlar sürüklüyorum peşimden. Güneş bir benim için doğmuyor nedense…Gece yarılarında sıçrayarak uyanıyorum nicedir. Nicedir huzur içinde uyumak ne demek olduğunu unuttum. Yeni güne dayanılmaz kalp ağrılarıyla başlıyorum…Tatsız, tuzsuz bir hayat işte…
Bu boş, bu saçma, bu delice mutsuzluktan kurtulmak istiyorum. Ama mümkün olmuyor. Nereye baksam seni görürken nasıl yapacağım bunu?
Gidişinin ardından her giden gibi bende bir iz bırakacağını ve sonra yok olacağını düşünü yordum. Olmadı… Ben yüreğimden ve beynimden çıkardığımı zannederken seni; sen saklan mışsın bir yerlere. Meğer hiç çıkmamışsın benden. Meğer çoğalmışsın kök salmışsın. Şimdi yeniden çiçek açıyorsun ve yayılıyorsun bütün bedenime…
Seni yok sayarken yaşamak daha kolaydı. Kalbimin önüne bir duvar örmüştüm. Aslında ben değilde sen örmüştün o duvarı bilmeden. Acı, özlem, hüzün gibi duygular giremiyordu yüreğime. Kendimce rahattım. Bir yol tutturmuş gidiyordum, öylesine beklentisiz. "Olmazdı" diyorum. "İmkansız bir aşktı" diyordum avutuyordum kendimi.
demek geldi içimden türkü yürekli.Kalemine yüreğine sağlık saygımla
Bir pişmanlık işgali altında yüreğim, Sancılı bekleyiş, bıçak kesiği benimkisi, Ağıtlar yakarak sürgüne gidiyorum. İçimde şahlanan devasa acılarım, Ağlayan, kanamalı şiirlerle dolu terkim, Sanki gök çöküyor üzerime. Eflatun ve griden bulutların altında kalıyorum, Solumun acısı ciğerlerime işliyor, Küf kokan zulamda bir gül büyüyor. Gözyaşlarımla sulayıp sevda koyuyorum adını, Senli yok oluşlarımı hayalinle besliyorum, Bir gün duyarsan inanma! Ne olur, Ayrılığın cenderesinde mağlup olsam da Tükenmişliğime aldanıp öldüğümü sanma, Bir nazenin hasretine direniyorum.
duygusal ve anlamlı derin hoş mısralardı okumaktan keyif aldım saygılarımla
Bak daha şiiri okumadım başlığı okudum inan ÖLDÜĞÜNÜ SANSAM yeni şiiri yok olsa şimdi o da yazardı diye iç geçirir hüzünlenip yüreğimi acıtırdım emin ol of be ya iyiki ölmedin yani varsın bu iyi işte ... İşte bu asıl o direnme varya hep o direnmede görmektir dileğim yaşayanları neden çünkü o direnç karşıyı yıkar göstereni ayakta tutar alnı açık kılar anlatım duygu yoğunluğu enfes en azından bir böcek kona bilirdi ama göremedim onun hüznündeyim ALKIŞ İLE KUTLARIM
Merhaba, sevginin suyundan içtiyse gönül, yürek delidoludur...Tükenmişliğin bittiği yerde sevgiler hep yendien yeşerir...Bu yolda çekilenler aşkın alevine odun atmaktır...Paylaşmak güzeldi değerli şairim...Tebriklerimle...Entellektüel.
bazen insan amaçsız vurur kendini bilmediği sokaklara ve bekler ki her köşe başından en umulmazı çıkarsın karşısına yada bir dost eli dokunsun kaşkol gibi gerekli soğukluğunda yalnızlığın omuzana...
bilindik güzel bir duygu ve sizin anlatımızla ayrı bir boyut aldı....
Çok güzel kutluyorum..sevgiler.