)(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(((-102-)(-)(-)(
……………………………………………………………………………………………………………………………
Söndüremez Sevmeli cananı canı gönülden Yanmaktır karımız sel söndüremez Aşka kul olalı derun u dilden Yanıyor ciğerim el söndüremez Ben de bu dert ile sararsam solsam Sevda çöllerinde yorulsam kalsam Yarin bahçesinde bir bülbül olsam Yine feryadımı gül söndüremez Aşkı çekmeyenler pek kolay sanır Cevlani’nin kalbi durmayıp kanar Sönmez bir ateş var yüreğim yanar Ceyhun Murat Fırat Nil söndüremez ________________________________________ 2-Aşık Dursun Cevlani ………………………………………………………. 1900-1975. Sarıkamış’ın Oluklu köyünde doğdu. Asıl adı Dursun Kılıç’tır. İlk medrese eğitimini köyünde aldı. Küçük yaşlarda Aşık Yusuf’tan gelenekleri ve bağlama çalmayı öğrendi. Daha sonra Aşık İkram’ın yanında uzun süre çıraklık yaptı. Aşık İkram ölünce, çıraklığını Aşık Bektaş’ın yanında sürdürdü. Cevlani mahlasını ise aile dostu olan Aşık Sümmani verdi. 1. Dünya Savaşı döneminde askere alındı ve savaşta yaralanıp esir düştü. Bir süre sonra köyüne geri döndü ve Kağızman’ın Yıldızağaç köyünde aşık olduğu kızla evlendi. 15 yıl sonra eşi ölen Cevlani, başka biriyle evlendi ve sonraki yıllarda Ankara’ya yerleşti. 1966’da başlayan Konya Aşıklar Bayramını Aşık Müdami ve Aşık Efkari ile birlikte açtı. Yine aynı yıl türkü dalında Aşık Müdami ve Aşık Murat Çobanoğlu ile birlikte birinci oldu. Bir süre Ankara Radyosu Yurttan Sesler bölümünde de çalışan Aşık Dursun Cevlani yaşamının son dönemlerine dek bağlamasını elinden, sözünü dilinden bırakmadı. Köroğlu Destanının 12 kolunu bilen tek aşık olarak kabul edilen Aşık Dursun Cevlani’nin şiirleri/türkülerine ilişkin bir araştırma Fikret Cevlani ve Halil Kaya tarafından »Karslı Halk Ozanı Aşık Dursun Cevlani« (1999) adıyla yayımlandı. …………………………………………………………………………………………………….. )(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(((-102-)(-)(-)( Er kişi severse yürekten sever Onun ataşını sel söndüremez Bu sevda volkanmış kor imiş meğer Ne tipi ne boran yel söndüremez Gönlün sağı solu hiç belli olmaz Sevdi mi tek sever çift güllü olmaz Ne dersen kar etmez teselli olmaz Bülbül sedası da dil söndüremez Radar olup gözler tarar engini Görmek gerek yüreğimin cengini Şu sinemde kora dönmüş yangını Ne dere ne ırmak Nil söndüremez Rengarenk giyinip gelip geçse de Gün yirmi dört saat çiçek açsa da Gönlü abad edip koku saçsa da Başka güzellerle gül söndüremez Hele ki sevdiği cihanda tekse Bir gün gelir diye yollara baksa Gittiği yerlerde sevdiği yoksa Sevdaya çıksa da yol söndüremez Yiğit başkasıyla vuslata ermez Ondan başkasını gözü de görmez Hiçbir şey canan’ın tadını vermez Baklava börekler bal söndüremez Sevdalar insana bu kadar şıksa Gönlün de köşkleri aşka beşikse Bu Lüzumsuz gibi Hâkka aşıksa Onun alevini kul söndüremez Sadık Dağdeviren Aşık Lüzumsuz |
Yine akıcı yine anlamlı güzel bir şiir okuduım yüreğinize sağlık.
selam ve saygılar