)(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(((-101-)(-)(-)(
……………………………………………………………………………………………………………………………..
Kağızman Al’ Osman çekildi kaldık Urusa Yaktı ehl’ İslamı narın Kağızman Kara bahtın kem talihin elinden Kara geldi yaz baharın Kağızman Abeşiki yolladılar dağlara Dırıgon’u düzdü solu sağlara Kazağı da teslim etti bağlara Gör nasıl bağlandı zarın Kağızman Bağların başını Urus bağ eder Yığar büyükleri istindağ eder Nice bin haneler kül toprağ eder Yangın gördü nice yerin Kağızman Bizler dinlemedik yakın uzağı Küffar başımıza kurdu tuzağı Kara kol bağladı bütün Kazağı Açılmaz bir yana sırrın Kağızman Ezel baştan Şerif Beyler yazıldı Orda Mısto Beyin rengi bozuldu Şenlik ona baktı yola düzüldü Yok mu senin huluskarın Kağızman Gör nice mahzundur bahçeler bağlar Şimdi ölülere yerinir sağlar Gökteki melekler ah edip ağlar Arşa çıktı ah u zarın Kağızman Dertli Cevlan yaptı böyle destanı Sizler zannetmeyin dertli olanı Ahirinde terk ederiz biz seni Hiç yoğumuş itibarın Kağızman ……………………………………. 1-Aşık Cevlani ……………………………………………………………………. 1860-1922. Kağızman’da doğdu. Asıl adına ilişkin somut veri bulunmamaktadır. Söz konusu tarihler de bir kesinlik içermemektedir. Asıl adı ve eğitimine ilişkin bir bilgi de yoktur. Bazı anlatılar ve elde kalan tek şirinden hareketle 18. yüzyılın son yarısı ile 19. yüzyılın ilk yarısında yaşadığı tahmin edilmektedir. Ayrıca asıl adı Dursun Kılıç olan Sarıkamışlı bir Cevlani (1900- 1975) daha bulunmaktadır. ……………………………………………………………………………………………………………………….. )(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(((-101-)(-)(-)( Rus ile Ermeni bir olup geldi Yaktı yürekleri nâr’ın Kağızman Hele sonbaharda ne güzel olur Dillere destandır narın Kağızman Iğdır’a giderken yol çatağında Ata yurtlarında dost otağında Aras’ın üstünde dağ eteğinde Ah nede güzeldir yerin Kağızman Yaz gelir sıcağı yakar kavurur Zemheri soğuğu çeker çevirir Rüzgar boran olur alır savurur Kışın eksik olmaz karın Kağızman Çıplak kalmış gördüm tepesi dağı Viran olmuş gitmiş bahçesi bağı Aras’tan balıkla dolarken ağı Baktım da tarihin derin Kağızman Baharda hazzına doyum olmuyor Senin güzelliğin kimse bilmiyor Suyunu içince derdim kalmıyor Güzellikler senin Kâr’ın Kağızman Güldane türküsün saz nasıl çalmaz Elma kayısından yemeyen bilmez Bir kere yiyen de hiç pişman olmaz Hububattır başka varın Kağızman Lüzumsuz on beş ay konuk olmuştur O da Kağızman’ı çokça sevmiştir Bu şiirinde de bolca övmüştür Hala atamadım terin Kağızman Sadık Dağdeviren Aşık Lüzumsuz |