Kahır Atları Salarken Gökyüzüne
Kahır Atları Salarken Gökyüzüne
Zemzem kuyusunun başına gelip haykırıyordu sevgili Benliğini kuşatan imanın verdiği heyecanla, Sevda zoru ile yurdundan gönülsüz ayrılmış Büyük bir bozgunu önlemek istiyordu yüreği Nefsin hakkını verebilmek için Usturaya vuruyordu dilini Kan tutan avuçları el açmış rabbimin meleklerine Yeri göğü inletiyordu ilahi sözleri Kahır atları salarken göğün derinliklerine Toprağın şakaklarında. Titrekken kemikleri Yağmur dualarıyla alıp götürürdü kefensiz bedenleri Giydiği urba ateşten gömlekti sanki Alçaklık değil, çukurdu! Ebedi Zamansız yükselenlerin düşeceği yerdi, İblis kol gezerken zifiri gecede Sırat köprüsünden kıldan inçe geçişleri Atılmışlık adına günahkâr inleyen bedenleri Yok, oluşun şiddeti titreşimiydi yeri göğü inleten sesleri Ölüm tohumları serperken kabirlere Umutlarımı emanet ediyorum kanayan güneşe Alev topu düşerse sevgilinin gönlüne Savur umutlarım yakıp yıktığın düşlerime Kahır atları salarken gökyüzünün derinliklerine Yazan Remziye Çelik Yorum Remziye Çelik 9.2.2011 Çarşamba Şiirime uğur böçeğini layık gören seçici kurula sayğılarımı sunuyorum. ki en güzel ilk ödülüm sayfamdaki yorumçular ve okuyuçularıma ayrıca teşekürür borç biliyorum sayğılar. |