Uğurlama
Bir nikotin vaktinde ayrılığı temize çekiyorum…
Son görevimdir bu aşka! Gelişinle tanıdım bir baharın nazlı salınışını Gidişinle de öğrendim bir başka baharın gözyaşını. Yazın yüzüme vuran serinlikle, Kışınsa bir tebessümlük güneşle uğurlayacağım seni her defasında… Yine de bana baharlar anımsatacak seni… Yüreğime tek tek düşen bu aklar ispattır ki Sürme gibi tek nefeste çekmiştim gözlerime seni. Ama sen üzülme giderken Yokluğunla da savaşmasını bilirim. Nasılsa bulamıştı her aşk elini ayrılığa… Bir hükümsüzlük ilanı ile düştüğün gazetelerde –di’lerde kalacaksın sevgili… Seni dizelerde öldürüyorum… Ünlemlerle seslenip Nasipleniyorum virgüllere Soru işaretlerinde gerçekleştiriyorum infazını Ve noktalıyorum bu gidişi. Söyle şimdi bu bitişin vebalini kim sakladı? Birkaç damla mürekkebe sığmıyormuş insan yüreği Ve her damlasında doğarmış şükürden evvel bin bir isyan. Bir sayfa kâğıt almazmış öyle her şeyi sinesine Ve her satırında öldürürmüş tüm umutları. Çocukluğumu gömeli çok oldu bağrı yanmış şefkatlere… Rüzgâra esir düştü diye kumdan kalelerim ağlamam! Yüzümü taşlayan rüzgârla baş etmesini bilirim. Yorulurum sadece hepsi bu… Akrep ve yelkovan arasında sıkışmışlığımla Yarınların rızası için çoktan, Sensizliğe niyetlendim şu çıldırmış karanlıkta. Bil ki; Gözlerim tövbeli sevgili… Kal demiyorlar sana! … Kal denilmemişliğin isyanı olsun yüreğinde… … |
diyemediklerimiz...
göremediklerimiz...
yapamadıklarımız ....
elimizin kolumuzun yetmedikleri...ne kadar uzar değil mi bu liste....
kalemin çağlamış yine...
eyvallah kardeşim...
özüm eyvallah....