Düş-Eş'e...
Düşünce anladım yosma kaldırımların sinesine,
Aslında bir düşünceden ibaret olmadığını, Düşününce düş gibi gözlerini, Varlığının içine itekledi kıskanç melekler beni, Düşürdüler yokluğunun orta yerine... Bir el tutsun istedim ellerimden Ellerin elini tutmamış olsun istedim. Elimde değildi ki Düştüm işte yokluğuna, sen görmeden. Elini uzat istedim, Kaldır istedim. Bir damla mutluluktu zavallı yüreğimin ihtiyacı, Bin damla acı yuttu sanki, Boğuldu keder deryasında Nerden bilecektin ki? Gelmediğinde bir değil bin kez gönlümden vurulacağımı! Esirgenince o tatlı gülüşün şu bedenden, Mahrum edilince o nazlı bakışın şu yaralı gözlerimden, Ve yok olunca nefretim, öfkem Kırılıverdi hasretim, çatırdadı en orta yerinden, Dayanır mı sandın bu acıya aciz bedenim... Seni dile(n)dim herşeyi bilenden... Şimdi düşmüşüm aşkına, sevdana... Aslında düş imişsin acı dolu hatıralarda. Kalkmam gerek yokluğundan. Koşmam gerek sana... Varlığına... Kaldırır mısın beni? Tutar mısın ellerimden? Ey yürek yaram! Ey sevdam... Herşeyden evvel... Düş-Eşim olur musun? Melekler bu aşkı bizden çalmadan... Abdüssamed GEDİK |
çok güzeldi
kaleminiz daim olsun