Ruh zamanına düşer
fırsat ve altın arayıcılarına
kocaman bir öğüt asılıdır gırtlağına kadar yere çakılmış kazıklar karşılar insanlık yurdunun girişinde gelen geçenler endişeyle kapatırken gözlerini cesaret erdem olasılık iz sürme velhasıl bi cümle alakanın hiddetinden çekinmeden toplar bulduğu her bir satırı zaman ne öğretilen bir ağarmadır ne de üzerinden geçilen manyetik şeritler koyu bir gökyüzüne tarih dersinin çalışkan süvari öğrencileri bir hedef tespit eder vurulan ve vuranlı bir oyundan ziyade tozmadan yağmadan geçilen bir aşkın ensiz hacimsiz sebatsız ama sadece o gözle görülen isimsiz bir sıfat halinde öylece beklemektedir bir gizli kemer yolu bulmuş gibi koşarak eteğine saklanır utanmanın en arlısı kim ne demiş ise aynı isme hayran her secde vakti bir serap geçerdi kendi talihine ne vakit methiye düzen sohbetine doyulmaz bir el görse bayram sofraları hazırlanırdı cümbüşlüğe alışmış aşırılıktan bıkmamış ahde bir minval…usulca çekilir altlarından kara ile denizin tam ortasındadır şimdi sırat düşmektedir patır patır Elif siz kalmış ne kadar dua ne kadar kalp varsa görmek ister miydiniz keyif alır mıydınız biz sadece yazarken bir mucizenin yurdu vardı ki sanki dilden gözden reddedilmiş bi çare şiir sürüsüne bir önder tayin edilirdi de acizlik ne fena derken siz onlar... bir harf öğrenir di AnarZalem Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcisine aittir. |