DAVUT (4)Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Lütfen, AFRİKA 7 Şiiri’ni okuyunuz.
"- Tahir olmakta ayıp değil, Zühre olmakta.
Hatta Sevda yüzünden ölmekte ayıp değil. Bütün İş Tahir ile Zühre olabilmekte, yani Yürek’te." Dedi Üstad Şair NAZIM HİKMET bir Meseleyi çözerken TAHIR İLE ZÜHRE Şiirinde. Kerem ile Aslı, Ferhat ile Şirin, Leyla ile Mecnun, Yusuf ile Züheyla, Arzu ile Kamber, ve Tahir ile Zühre anladılar onu. Davut ise koyarken Mendiline "Savurmak için" tekrar Kanlı Taşı(*) "- Seversin bir Dünya’yı dolu-dizgin ama bu onun farkında değil!" diye bağırdı. Ne güzelde söylemişti, Usta! Havada; Rüzgar ile Dost bir Duygu, Işıkta erimiş Nem, Yağmur’a sinmiş saf-duru-mahsun bir Anlam, Heyecan vardı. Bu Koku Susuzluktan çatlamış Dudaklarına değdi, eridi. Dilinin Ucu ile yakaladı, yaladı onu. Damak’ta Buğu oldu bu Tad, Akciğere akarak Tüm Gözeneklerine sıvadı Ciğer, Kalp Kılcal Damarları emdi bu Havayı. "Kana karışan-Kalp’e ulaşan-Beyne sıçrayan" bir His zonkluyordu şimdi Şakaklarında. Davut, Yüzünü bile görmediği Yasemin’e aşık oluyordu... Biliyordu; "- Bütün Mesele Davut ile Yasemin olabilmekte, ölesiye sevmekte, Kalp’te!" dedi. Bu Aşk için ölmekte... Ayıp değil idi ki. (*) DAVUT 1 Şiirinden |