Özlemim Sana ArmağanımdırŞiirin hikayesini görmek için tıklayın ’Ben seninle sevgilim, mutsuz ama bahtiyardım...’
Birhan Keskin /yollar mı uzun yoksa hasretler mi? bu uzaklığı söyleyin kim icat etti?/ özledim! güneş görmüş kardan adamlar gibi eridim söyle! yanmadan ölünür mü hiç, saçma ateş önce kendini yakar unutma ve yanarken ne yücedir bendeki kavim ki ben hiç yanmadan özlemedim hasreti şimdi infilaklar doğurup bir kendime yenilirim geldin! ömrüme devrile devrile ne çok geldin, çakıldın beynime geceden payıma düşen karanlığı alıp heybemdeki ay ile güneş’e yürürken, ne güzeldin… affet! heba edemediklerim için yargılama düşlerimi gel! önce yorgunluğumuzu dinlendirelim aklımı koru bu dünya işlerinden bir duaya sığdır ömrümü eksikliğimi tam-anla bir kazaydı geçti hedefine kurşun olduğun sözler bir hataydı siper oluşların öfke nöbetlerine sevince ge(n)çtik çıkmaz sokaklarda, boş ver cebimdeki saklı hüzünler ikimize de yeter afişe edemem feda ettiğim yaralarımızı kimselere sen bil yeter üzülme! reva görürsen sitemleri anlarım susarsan çığlıklara, yalnızlığa dayanırım kimsesiz gülüşlere saklarım bakışını, alışırım iyiliğin umudum olur yarınlara, katlanırım sonunda! yenilgiler kuşattı zaferlerin sevincini bak özlem şimdi bir çeşmenin ağzında damlıyor özlem geldi özlem, yıkılası bir köprü gibi özlem, bedeni titreme nöbeti gibi dağlıyor ve şehre bir sır kadar yayılıyor sinsice hasret soğuk / gözler ayaz / mevsim kara-kış dilersen benden bir buselik yakarış -‘özlemim sana armağanım olsun’- s e v g i l …i fulya/ocak2011 |