bulutların parçalandığı bir göğün altında yine pencerene bakıyorum
ıslak rüzgarların soğuk öpücükleriyle on altıncı sigaramı yakıyorum

ellerim titriyor,gözlerim yaşarıyor,sigaramın ucundaki ateş üşüyor
yüreğimin derinliklerine beni sevmediğine dair acı bir sezgi düşüyor

gece bitiyor gün doğuyor akşamdan kalma hayallerim çamurlu sulara düşüyor
yüreğim kanıyor kırık dökük anılarım toparlanıp toplanıp sokaklara üşüşüyor

kuşlar önce ötüşüyor sonra kanatlarını çırpa çırpa öpüşüyor
uykulu gözleriyle bir kedi sokuluyor yanıma galiba oda üşüyor

gözlerine bakıyorum gözlerim ilk defa bir çift mavi gözle gülüşüyor
gözlerinde görmek istediğim her şeyi gözlerinde toplamışda üşüyor

sen hala uyuyorsun bizse susarak konuşup iyice sokuluyoruz birbirimize
uyumak için önünde sonsuzluk olmasına rağmen kakıp bakmıyorsun bize

kalk ve aşağıya bak sen uykunda bile çektiğim cefanın sürerken sefasını
ben patilerine koydum içimde koyu bir yangın olan bu siyah aşk sayfasını

niye biliyor musun? patilerine bastığımda maviye boyanıyor bütün dünyam
sen mavi gözleriyle siyah bakışlar atan ve hayatımı karartan beyaz rüyam

gözleri seninkinden daha mavi seninkinden daha efsun olan bu kedi
gelip maviye boyadı her yeri ve sana karşı olan bütün zaafımı yedi