Hoşça KalınmıyorAnlamsız gülüşler, Kaldı dudağımda... Gece, Saat üçlerde beşlerde, Uyanıyorum. Gecenin, Saat üçü, beşi diyorum! “Hoşça kal!” Demiştin ya hani... Hoşça kalmak için, Resmine bakıyorum. Hiç yapmadığım, Hatalar yapıyorum. Keskin bir hançerin ucu gibi, Bakışlarını... Unuttum artık, Düşünmüyorum seni. Boynumu büküyor, Gökyüzüne bakıyorum, bazen; “Hoşça kal” dediğin, Ve beni, Bıraktığın o yerde... Sahi ya! “Hoşça kal” demiştin; Hoş-ça-kal… Ağlamamak için, Kızaracak gözlerim; Adını çığlık gibi, Haykıracak dudaklarım... En son burada, “Hoşça kal” demiştin ya... Ama; Demekle olmuyor, Nazlı yâr; Hiç de hoşça kalınmıyor… |