Güneşin Kızıdeğer biçilmeyen tablolar vardır senli anlar gibi baktıkça anlamı değişen ve bakışın tomurcuğuyla şekillenip gülen ah be gülüm hasreti solumak gibidir ölüm ardımızda kalan yıllar vardır ayak izimizden sorgulanan ebemkuşağı sevdalara değip motifler bırakan gökyüzüne uzanan ipek yolda sensiz adımlarla güzel bir güne uyanayım diye geceleyin resmederim yüzünü şehrin üstüne mavileşir sevda hayranlıkla karşılarım hayatı dudaklarda mor düşünce öperek uyandırırım sabahı ah gülüm her köşede bir ağaç devrilir sona erer sevda gözlerimden son damla düşerken toprağa avucuma sakladığım vurgun güvercinler uçar tek kanatlı buz keser damarlarımda kanım bakarım uzaklara yorma kendini beni anca ben anlarım bir de geçmişime kazıdığım dünüm sona kalır yanağımda gülünç yüreğimde sana dair bir övünç leylak kokusu duyulur uzaktan öbek öbek alır içine beni şimdi sevdam bulutlara takılacak birazdan yağmur yağacak ve aşk sırılsıklam olacak bir gün adımız düşecek kayıtlara yaşadı ve öldü olacak gülüm hadi çimdikle içindeki sessizliği dön kendine geri ister buruştur at bir kenara istersen sakla BEN GÜNEŞİN KIZIYIM romanın son sayfasında... |