içim sızlıyor, senden çok,elimi yakan susamlı ekmekten utanıyorum. fare kemirtisi değil sızım,sıcak ve susamlı ekmek.! en ç o k ondan u t a n ı y o r u m.
II-
sahi sen savaş nedir bilir misin.? gülme, sümük savaşı değil bunlar savaşlar diyorum. adını abine isim yapmadığınız savaşlar.
. . sen savaştan ne anlarsın ki sızı..m. eline bir mermi verseler mama sanıp yalarsın, top verseler oyalanırsın, "Barış" deseler abini ararsın diyelim ki dayanamadılar,eline bir bomba verdiler, parçalanırsın be sızı..m...!
Barış,o soğuk gecelerde senin üstünü örtmedi mi sızı..m!!! ona nasıl topla deriz senin terliklerinle emziklerini ah..be sızı..m.
ah.
III- büyü(t)mek ne zor... taş adamlara taş dikip çorba parası biriktirmek ne kolay biri dürtünce irkilebilmek, ne zor seni görünce dirilebilmek. ülkeleri yok etmek sızı...m sizin emziklerinizi gömebilmek ne kolay.
_______ ya insalığı unutabilmak....o da mı kolay _______
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
SIZI şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
SIZI şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
bir şey var. burnuma barut kokusudur vuran ekşi bebek kokularının ardından dumanların içerisinde yarım yamalak bir şehir zinciri kopmuş salıncaklarında protez bacağında papatya çizilmiş çocuklar sallanıyor bir yanda siren sesleri bir yanda çığlıklar gökyüzünden gelen misket bombalarını kalaylıyor .... Şiiri okurken aklımdan geçen ve tercüme ettiğim sesler bunlar. Diğerleri uzayın derinliklerinden tanımlayamadığım bir cisimden gelen sinyallerdi. Ve sinyaller yağmur yağar gibi "Gazze" ye doğru yöneldi. Şiir gezegenimizin çocuklarını kucaklayan dizelerle "sanat" olduğunu söylerken kulağıma. İstemeden "maşallah " dedim bilesin. Saygı ile.
ne çok sızı ne çok hüzün ah insanlık..:( kutladım hayata kattın erdemli eşsiz güzellikleri iyi ki varsın sevgili Davidoff..:) sevgim saygımla hep selamlar...
bu şiiri keyfle okumak istedim..kelimelerin arasında kaybolmak..şiirin altına bağdaş kurup oturmak..onun için sesi açmaya cesaret edemdim sessiz okudum..şimdi bir merak sardı sesli dinle diye..ya büyü bozulursa..
çok teşekkür ediyorum bu şiire..çalışmalarınızda başarılar diliyorum.saygılarımla
Yazık bu sızıya başkalaştırıcı toplum psikolojilerinde bebeklerin gözyaşlarını nasıl görmezden geliyoruz minicik kuzuların ayağına batan dikenler ya bizim ekmediklerimizden ya da biçmediklerimizden değil mi? Kalemin susmasın şairim sızınla ayaz vurdu kirpiklerime gerçeğin ta kendisi yakışmış akmış gitmiş hüznün çağ yangını renklerinde teşekkürler ediyorum Kalimeraya değerli şairimede ses ve nefes vermiş sevgimle....
büyü(t)mek ne zor... taş adamlara taş dikip çorba parası biriktirmek ne kolay biri dürtünce irkilebilmek, ne zor seni görünce dirilebilmek. ülkeleri yok etmek sızı...m sizin emziklerinizi gömebilmek ne kolay
merhaba güzel insan tebrikler. çok kalabalık bir şiir çok güzel bir yorum kutluyorum savaşlardan uzak dursun yüreğiniz aşkla kalın
taş adamlara taş dikip çorba parası biriktirmek ne kolay biri dürtünce irkilebilmek, ne zor seni görünce dirilebilmek.
S-I-Z-I-M DEDİN SIZLADIK bir resim şeçmişsinki aslında herkesin sızlaması gerektşğini anlatmış mısralarda direk yüreğe hucum etti konusuyla tarzıyla david off klasiği aynı saklı hayal bahçesinin kapılarındayım şimdi ama mavi perilerin dolaştığı yer değil burası kibritçi kısın alevleriden ısınmaya çalıştığı az barut kokan elleri var. Kozetin sokağı süpürürken çok donan ayakları var ŞAVAŞ ÇOCUKLARI YAĞIYOR ÜSTÜMÜZE ve aç savumasız ama insanların haberi yok vicdanını hedef alamıyor hiç biri HATIRLATTIN şair mısralarınla S-I-Z-L-A-T-T-I-N sevgilerimi yolluyorum şair şiirini selamlıyorum
buket cihan temür tarafından 1/26/2011 6:54:54 PM zamanında düzenlenmiştir.
kolayına kaçmış her şeyin, bir tarafları onarken diğer tarafları çürütülmüş bir ülkenin çocukları..bir zamanlar aradan sıyrılmak vardı .şimdi ince sızı.m kalp hırsızım şarkısı eşliğinde naylon emziklerin yengeçleriyle boğuşuyoruz ve soruyoruz.suçlu kim...felsefe yapmadan dümdüz bakmak at gözlüklerini çıkarmamak olmasın.belki de...sızılar önemsenmeyen ülkenin doktoru da yoktur .anlamsız görünen anlamlar..saygılar
burnuma barut kokusudur vuran
ekşi bebek kokularının ardından
dumanların içerisinde yarım yamalak bir şehir
zinciri kopmuş salıncaklarında
protez bacağında papatya çizilmiş çocuklar
sallanıyor
bir yanda siren sesleri
bir yanda çığlıklar
gökyüzünden gelen misket bombalarını kalaylıyor
....
Şiiri okurken aklımdan geçen ve tercüme ettiğim sesler bunlar.
Diğerleri uzayın derinliklerinden tanımlayamadığım bir cisimden gelen sinyallerdi.
Ve sinyaller yağmur yağar gibi "Gazze" ye doğru yöneldi.
Şiir gezegenimizin çocuklarını kucaklayan dizelerle "sanat" olduğunu söylerken kulağıma.
İstemeden "maşallah " dedim bilesin.
Saygı ile.