Hayata ve Sana
Tükendi senli umutlarım
Seni anlatmaya kelimeler yetmezken Cümlelerimi sessizliğimde boğdum Belki bir hayaldin gönlüme çok uzak Korkmadan düşlerime aldım seni Yüreğimde büyüttüm hayat verdim Sen ise kale bile almadın beni Bir zamanlar bir adam tanıdım Gözleri hayata aşkla acıyla gülen Kederinde bin hasret büyüten Yüreğimi yüreğine tutsak eden Bir adam tanıdım Sevdim, sevdim hiç düşünmeden Yarınlara meçhul bakan Kendi yalnızlığında,ıssızlığında kaybolan Sustuğunda sessizliği gökleri yırtan İçimi acıtan canımı yakan Bir yiğit tanıdım Kaderi aşka mühürlü olan Bir yiğit ki yaşama olanca gücüyle meydan okuyan Tebessümünde bir hüzün saklardı Bakışlarında binlerce şimşek çakardı Şimdi... Kan revan heryanım, her yanım kan revan Cam kırıkları gibi hayatım Kayıp gidiyor avuçlarımdan Beni bin parçaya bölseler Her parçamı ayrı bir yere gömseler Unutabilirmiyim seni Ah be birtanem Savruluyorum yollarında Kırdın kanadımı kolumu Sevda değirmeninde Un ufak ettin duygularımı Aşkın ömrüme bir tuzaktı Son demlerini yaşıyordum baharın Umuda açılan her kapıdan Yüreğim elimde sana koşuyordum delice Seviyordum yalansız ve riyasız Sen ise araya engeller koyuyordun Yarınlarım sensiz Sensiz doğacak güneş her zaman ki gibi Ve yine sensiz batacak.. Umutlarım yok artık benim Yok senli hayallerim Ummanda bir damlayım Rüzgar değse dağılırım Yıkılırım yok olurum Dünlerim sensiz Sensizliği yaşadım doya doya Bir nefes gibi içime çektim yokluğunu Hiç hatırlamıyorum ki seni Silüetin silinmiş siyah beyaz Eski bir resim gibi şimdi Bir bu gün kaldı bana Peki sen neredesin? Zaman ve Hayat acımasız Yarınlar meçhule açılan dev bir kapı gibi Issız bir yolculuğun labirentlerinde Sıkışıp kalmış umut denen yolcu Hayat, bizi eleğinden elerken Ne küçük olup alta düşebildik Nede büyük olup üstte kalabildik Düş kırıklarım var benim, cam kırıkları gibi Hayatımın her yanına batmış,kesmiş,kanatmış Kapanırmı bu izler artık bilmiyorum Bilmiyorum Nasıl anlatılır ki bu savaş.. Sinsice fethedilen kalelerim nasıl geri alınır Bir yol olmalı..bir yol mutlaka bir yolu olmalı Dil-ruba 25 Ocak 2011 |
tebrikler harikalar prensesi