ASLANDAN ÇAKALLARA NASİHAT(!!!!!!!!!)
Bir varmış bir yokmuş,
Eski zaman içinde Kalbur saman içinde, Develer tellal iken Eşekler hamal iken Pireler berber iken, Cinler cirit oynar iken Ben dedemin beşiğini Tıngır mıngır sallar iken, Burdan vurduk kılıcı Mısırdan çıktı bir ucu Atmışaltı halle Firik pirinci Yedik içtik karnımız doymadı Yüzümüz gülmedi; Altı ay gece Altı ay gündüz Yol gittik Bir arkamıza baktık ki, Bir arpa boyu yol gitmişik; Masal olup masallarda olmayan Bir dağın yamacında durduk Durduk durmasına da Bir de baktık ki, Karşımızda yan gelip yatmış Korkusuz bir aslan Gözleri yıldır yıldır, Uzaktan bizleri gözlüyor; Hiç böyle görmemiştik aslanı Çaktırmadan okuyalım dedik Alnında yazılanları Grubumuzdan biri, Hemen öne atıldı Ben hayvanların dilinden iyi anlarım, Yıllarca avcılık yaptım dağlarda Aldırmayın onun yatmasına Dalsa avlar etrafına Vakitsiz kükremez boşuboşuna İnde yavrusu dermansız kalsa, Uğramaz çakalların sofrasına, Yanlışlıkla kartal düşse pençesine Rüzgarıyla yollar gökyüzüne... Bizim gibi zavallı sürülere Birşeyler anlatıyor galiba Sırtımızdaki yükleri görünce, Acıyarak bakıyor yüzümüze Onun dilini tercüme edeyim sizlere: Hey ahmak oğlu ahmaklar! Ben de özenirdim sizin gibilere Neden insan olmadım diye, Kafamı az mı vurdum, Derelere tepelere Günlerce kanlarım aktı derelere; Boşunaymış yerinmem desene Nedir sırtınızdakiler böyle, Hiç yiyecek yok mu sizin elde? Takatsiz gelip düşmüşsünüz önüme, Yerimden kalkarsam namerdim işte Aslanın şerefi denk mi sizlere, Çabuk gidin geldiğiniz yere Yoksa bir anda pençem iner üstünüze, Sizinle uğraşmak yakışmaz benim gibilere, Yaradanın rızkı gelir önüme Ben de alır götürürüm inime Oynaya söyleye götürürüz Yavrularımla birlikte, Böyle kuruldu kainattaki denge, Yaratıp hedefi gösteren rabbe Ne kadar şükretsem yerinde İyi ki yaşatmadı beni sırtımda yükle, O yükün altında inleye inleye Saldırırdım gözümü kırpmadan herkese, Yığdıkça yığardım dağlara tepelere Sonra çakalları dikerdim nöbete Yaşamak dert olurdu içime O zaman ne zevk kalırdı dilimde Manyakça sürünürdüm işte böyle, Dağlarda onurlu kral olmak yerine Sizin gibi köstebek olurdum elbette Yazıklar olsun ademin nesline, Atanız demedi mi? Nefsimize zulmettik diye Doyumsuzluktan inmedi mi cennetten yere, Ders alsaydınız ondan bir kere Görürmüydüm sizi bu halde, Yazıklar olsun size yazıklar!! Selamımı söyleyin gittiğiniz yere Görünmesinler bizim gözümüze, Alın şu mektubu okuyun herkese Akıllı olduğunuzu söyledi Allah bize, Akıl varsa sizin gibilerde Adalet olurdu yaşadınız yerde, Bir bakın düşünürsünüz belki, Benim kral olduğum ülkeye Bir av gelse sınırlarım içine Kurda kuşa dağıtılır herkese, Siz gelip nifak ekiyorsunuz içimize Sizinle bozuldu kainattaki denge Şu iyice beyninize kaydedile, Terazinin bir kefesi ayrılmış bize O kefeye dikkat edilmezse, Birlikte gideriz gideceğimiz yere, Dağların kralı böyle buyurdu size Bu fermanı okumazsanız tüm cinslerinize, Unutmayın ki,iki pençem peşinizde... Uğurlar ola gidin güle güle, Rahatımı bozmayın ısınıyorum güneşte Vakti gelince çıkarım av etmeye... Grubumuzdaki kişi ne de anlarmış Aslanın yiğitçe dediklerini Masallara konu olmayan Bu hakikatı sizlere anlatmakta bizlere kaldı, Masalımızda burada noktalandı.... YIL:08.02.2005 Saat:01.30-02.40 ÇENGELKÖY/İST EROL KEKEÇ |