Kor
gecelerin aleviyle
Sin silesi çökmüş dimağımın üzerine
Örsün üzerine yatırmış sere serpe
Harlamış körüklü kömür ocaklarını
Almış eline demirci çekicini
Sulayıp, sulayıp ateşlerde
Alnımın ortasına, ortasına indirip durur
Sanki doru küheylanım
Kışlamışım karlı çayırlarda
Yağmur mu yağmış da bostanım da
çiçek açmış
Almış üzengiyi eline
Sallamış kırbacı belime
Bir şark&
8217;a
Bir de garba savurup durur
Ayazları salmış üstüme
Güneşi çalmış yüzüme
Sanki çoban olmuşuz sürüsüne
Süt olarak mı daldık bakır sinisine
Kalaylanmamış tepsisine
Bir kaşık yoğurtmuşuz gibi çalıp durur
Kurban ol şile bezine
Almış eline aynayı bakar süsüne
Bulamış bizi kömür isine
Penes takmış kafasındaki fesine
Koymuş bizi tavuk kümesine
Sabah akşam gagalatıp durur
Kar yağar dağıma erimez
Don vurur yüreğime çözülmez
Bir tas su gelir elime içilmez
Bağımdan ot biçilmez
Nasıl bir sevda bu vazgeçilmez
Almış eline kör tırpanı
Boynumuza, boynumuza vurup durur
Dilinde tatlı, elinde bir kaşık zehir
Tak şişe tezek ateşlerinde çevir
Hal mi kaldı üfle de bitir
Ver havayı beni de şişir
Almış eline kafamızı
Bir kaşık suda boğup durur
Nurettin Aksoylu