Duvardaki Kan*eskiden; şiir yazardı, hanımeli kokardı elleri saçlarından bahar damlardı güneş kadar sıcaktı sözleri şimdi; gözleri acılıydı, hüzün yağıyordu kirpiğinden hikayesi acıklıydı, örselenmişti, siyahtı düşleri azalıyordu hep, en çok çoğalırken anlatacakları vardı, anlayamadıkları kadar yakından geliyordu ses, uzağa giderken dargındı, vurgun yemişti, başı dönüyordu yaşadı herkes kadar, şimdi gitmeliydi hiç kimseydi, herkes kadar, biraz şaşkındı kendisiydi en çok, biraz başkalaşan ebruli yarınlara uzak yaşayan söyleyemedikleri vardı, diline pişmanlığı bulaşan konuştukları vardı, yafta gibi omzuna yapışan sevmekten geliyordu, hayli yorgundu kaldırama(z)dı daha fazla ilgiyi, o bu değildi! yürüdü yola, yol vedası gibi eğretiydi kederli değildi, sustu/rdu/ğundan beri harfleri son kez baktı ardına, varmaya hevesli değildi gideceği yere gitmeyecekti, kalmaya yeltenmediği gibi aklını durdurdu bir an şimdi hatırlıyordu işte sayıklıyordu; ’duvardaki kan’ dedi irkildi! gitmeliydi...! gitmeli ! fulya/0cak2011 *şiirin ismi için eski bir trt dizisinden esinlenilmiştir |
son gönderdiğimin ilk filmiydi
ortaklık etmişiz bilmedigimiz bi an...
senin için başkadır
bilirim duvardaki kan izi...
iyiki yazmışsın
benim için başka anlamlardı duvardaki kan
biliyosun :)
birbirimizin bildigini biliyoruz..
bi de
duvardaki
kan
biliyor
susalım
kimse
duymasın
ahilas
sende
sus
bizimle
unutmdım
seni
:)
sevgilerimle şairem ...
kalemin tükemnesin...
dali''nya tarafından 5/16/2011 2:59:45 AM zamanında düzenlenmiştir.