bütün şiirler çekmiş,
hangisine girsem sığamıyorum.
ya da ben mi büyüdüm,
bedenime uygun bir masal bulamıyorum.
(Yılmaz ERDOĞAN'ın elbet şiir olacak şairin tesellisi" dizesi gibi... Şiire bir zevk, bir boş zaman uğraşı olarak yönelmek değil, ondan hoşlanmak için değil, ona mecbur olduğun için sarılmak... İşte budur edebiyat, yazarlık. İSminizi gördüğümde şaşırdım, çünkü artık buralara fazla uğramadığınızı düşünüyordum. Tabi bunda benim siteye aşırı düzensiz uğramam da sebep. Ama biz zaman bırakmış, sonra tekrar başlamış birinin feryadı var bu ilk dizede. Harika...)


eskidim mi ki bilmem,
zamane şarkılarına uyamıyorum.
geri mi kaldım yoksa,
aşkların kalemini üç günde kıramıyorum.
(Zaman ilerlemiş, sanki memleketinden uzakta bir ara savaşa gitmiş bir erin yıllar sonra memleketine geri dönmesi gibi, gelince fark edilen değişiklikler... Zaman mı geçti, geç mi-geri mi kalındı...)


çürüyor muyum nedir,
en eski anıma bile kıyamıyorum.
eriyor gibiyim de,
sıcak hiçbir düşte kalamıyorum.


bir gariptir hallerim,
artık şiir falan yazamıyorum.
okuyayım diyorum,
işte hangisine girsem daralıyorum.


bütün cevaplar kayıp,
ne kadar sorsam da cevap alamıyorum.
belki de ben kayıbım,
zamana uygun değil ruhum bulanıyorum.
(Zaman nedir, buradaki zaman nedir acaba... Sıradan insanların tekdüzeliklerinden bunalmış bir ruh daha mı... Bencileyin...)


canım sıkıldıkça da,
başa alıp alıp, tekrar sıralıyorum.
sıkıntım geçmez ama,
geçsin diye kendimi k(y)aralıyorum...,
(Son dize bilhassa, geçsin diye sıkıntıi kalemden bir takım karalamalar çıkarken, insanın göremediği beyin fakültelerinin yaralanması... Bu dize ve son kelime bir başka güzel...)


____________________________________
Ellerinize sağlık,
Başka şiirlerinizi de beklerim
Edebiyatla kalın.