17
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1453
Okunma
…………………………………………………………………………………………………………………………………………
VARDIM Kİ YURDUNDAN…
Vardım ki yurdundan ayağ göçürmüş
Yavru gitmiş ıssız kalmış otağı
Câmlar şikest olmuş meyler dökülmüş
Sâkîler meclisten çekmiş ayağı
Kangı dağda bulsam ben o maralı
Kangı yerde görsem çeşm-i gazali
Avcılardan kaçmış ceylan misâli
Göçmüş dağdan dağa yoktur durağı
Lâleyi sümbülü gülü hâr almış
Zevk ü şevk ehlini ah ü zâr almış
Süleyman tahtını sanki mar almış
Gama tebdil olmuş ülfetin çağı
Zihnî dert elinden her zaman ağlar
Vardım ki bağ ağlar bağıban ağlar
Sümbüller perişan güller kan ağlar
Şeyda bülbül terk edeli bu bağı
……………………………….
Bayburtlu ZİHNÎ
………………………………………………….
Bayburtlu Zihni (1795 - 1859), hem Divan hem de halk şiiri türündeki yapıtlarıyla tanınmış bir şairdir. Asıl adı Mehmed Emin’dir. Zihni onun takma adıdır ve Bayburt’ta doğduğu için Bayburtlu Zihni olarak anılır.
Erzurum ve Trabzon medreselerinde okudu. Ardından İstanbul’a gitti ve çeşitli yerlerde kâtiplik yaptı. Divan şiiri türünde yazdığı şiirler ve kasidelerle tanındı. Daha sonra Bayburt’a döndü. 1828’de Ruslar kenti işgal edince buradan ayrıldı. İşgalden sonra yeniden Bayburt’a döndü. 1834’te hacca gitti, oradan Mısır’a uğradı. Daha sonra Erzurum’da, yeniden İstanbul’da bulundu. Anadolu’nun çeşitli yerlerinde memur olarak çalıştı. Bayburt’a dönerken Trabzon yakınlarındaki Olasa (bugün Bahçeyaka) köyünde öldü.
Bayburtlu Zihni şiirlerini, hem hece, hem de aruz ölçüsüyle yazdı. Aruzla yazdığı şiirler ölümünden sonra Divan-ı Zihni (1876) adıyla yayımlandı. Ama şair asıl ününü hece ölçüsüyle yazdığı koşma ve destanlara borçludur. 1828’de Bayburt’un Rus işgalinden gördüğü zararları dile getiren koşma biçimindeki ağıtıyla büyük ün kazandı. "Vardım ki yurdundan ayağ göçürmüş / Yavru gitmiş ıssız kalmış otağı" dizeleriyle başlayan bu koşma sonradan bestelenmiştir. Bayburtlu Zihni başından geçen serüvenleri, şiir, yergi ve destanlar biçiminde Sergüzeştname’de anlatmıştır.
………………………………………………………………………………………………..
)(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(((-67-)(-)(-)(
Gördüm ki sevdiğim göçün eylemiş
Issız kalmış viran olmuş buralar
O’nun göçü sevdiğini neylemiş
Bülbül gibi o’da giymiş karalar
Her gün gelip bu yerlere bakarmış
Anıları depreşirmiş yakarmış
Gözünden yaş döker hasret çekermiş
Sinesinde azar imiş yaralar
Karşıdan seyredip hayal kurduğu
Gidip tenhalarda öpüp sardığı
Peşine takılıp izin sürdüğü
Bilemedim gittiğin yer nereler
Vefa aranır mı böyle bir yâr’da
Kışlar geldi geçti yağmıyor kar da
Kar suyuyla beslenirdi baharda
Kurumuş da akmaz olmuş dereler
Nasıl unuturum nasıl yaşarım
Peşi sıra nice dağlar aşarım
Hasta olur yataklara düşerim
Bu derdime yok mu benim çareler
Bir kişi yürekten aşkla severse
Kabul olur dua candan isterse
Mevlâm yetsin gayrı bu hasret derse
Gün gelince sis perdesin aralar
Bir hoş oluyorum adın anınca
Karşıdan geleni yârim sanınca
Bir güzelin hasretinden yanınca
Lüzumsuz da dertlerini sıralar
Sadık Dağdeviren
Aşık Lüzumsuz
5.0
100% (11)