SEVGİLİYE NASİHATŞu söyleyeceklerim sana aşktan zümrüt billurdan tavsiyelerimdir: Olur da bir gün lazım olur Olur da nefsine uyar cayarsan diye Aşkına ışık tutsun sevgilinin kelamı Doğrulamak ve uygulamak Senin müktedir kılacağın ışıktır Verdiğin söz bana değil aşkadır Cayarsa söz akıldan O akıl aşka aşık akıl değildir Nitekim zillettir Aşk mabedim kutsalımdır Kim ki sahip çıkıp koruyamadıysa O hiç doğmadı ve yaşamadı demektir Aldığı nefes leş! Zihniyeti kalleştir! Sana emanet ettiğim seni koru Ve hayatımızı harabeye çevirme Üçkuruşluk hevesler için İnan bana değmez kaybettiğinde yanarsın Dikenli yollarda kaybolursan bana ölün gelir Reddim sana değil bu canıma gelir Bu yolculuğumuz sınav içinde sınav Ve zemheri geçecek besbelli Öyle kuşat ki yüreğini çelik zırhtan Yıkmaya kalkmasın aşkına göz koyan Kemdir gözler bilemezsin Öyle yavuz ol ki Aşk kılıcını vurduğunda Kaya ikiye bölünsün baştan başa Hiç bir fani caydıramasın seni yardan Kalbimin Malikisin sen Uğruna canımı sunduğum Tutulduğum ay gibi güneş gibi Yörüngenim ışığına Aşkı aşk yapan senin yegane tutsaklığın Benim ise prangalı esirliğim Tutsak ve esiri kim azad edebilir Hak’tan başka Farzetki kuyulardayız Çıkmak için ışık arama Ve sarıl bana candan cana Tek kurtuluş aşktır unutma! Aşka yapışan en güzel dert Gözlerdir ölümsüz kılan En güzel yakışan elbise ise Gözyaşıdır besler aşkı sonsuzca Irmak ırmak olsanda ağlamaktan Sıkılma gocunma Aşk bahçemizdeki güller büyür nasıl olsa Sakın ha sevdiğim yalan söyleme aşka Aşkı veren Rabbim suya sureti çizdi oysa Seyrede dursun aşıklar niyazla huşüyla Sahip çıkamazsan mabedime seninde vay haline Mabedimdir o ateşten koynun Nefeslenip ölmek istediğim Sunağıma kefen biçtiğim Çaresiz düştüğün anlarda düşürme yari zülfünden O senin ruhunun diplerinde seninle... Hataya düşüpte kaymasın nefsin yalancı şehvetlere Ateşten sınavdır yanıp tutuşur düşeriz dillere Gözün gibi sakın aşkı ellerden Ayrılık tez düşer o vakit Uzak esen yellerden Kimseye bizi güvenme Doğru söyleyene gücenme Doğruyu söyler sana candan Kelamıda ikramdan Güzellik haz verir aşıklar şahına Çiçekler boy verir maşuklar diyarına Canımı canın bil koy gönül mihrabına Aşkımı aşk bil koy gönül dergahına Aşkı kılavuz gör en dar yokuşlarında Telaş etme Sarıl bana Katıksızca Aşkla ’’Gönül döşeğine çağır geleyim Canını ver desende vereyim Şu üç günlük dünyada Sevgili ben senin yoluna düşeyim Ruhumu ruhuna sunayım İki bedenden yek beden olayım Nefesimi nefesine katayım Yar ben senin yoluna öleyim Sen iste dağı taşı deleyim Ayı güneşi ayağına sereyim Sen zahmet etme ben yanına geleyim Sen iste sevgili ateşlerde pişeyim Malikimsin şu Melek sana feda Seddarımsın şu gökteki Hüda Yanıyor içimde sessiz bir seda Sen iste sevgili ben yerine öleyim’’ Aşkı nazende gülüşlerine üflemek sarhoş olana dek Ne güzel!! En büyük saltanat! Sana ait olanı fani dünyadan baki dünyaya dek taşımaktır Terlediğin vakitlerde üflenip püflenme Düşün ki her yorucu yolculuğun bir sonu vardır Sonu güzellikle nihayet bulan iftihar duyulan büyük bir yolculuk Bırakalımda ödüllensin aşk!! Kavramalısın kendini tüm benliğinle Sahibin kendinin olmalısın senden başka sahibin yok! Hükmetmeye kalkan olursa Rabbine sığın! Ondan başka düşünenimiz yok! Her gördüğün yol yol değil Her gödüğün dost dost değil Her sardığın gönül gönül değil Her yandığın aşk aşk değil! Kırık bir testeye dönüşmesin aşkın Sonrasında eyvahlanacağın Dizlerini dövmeden kalbini dövmelisin Aşk tokmağıyla Tuz buz olana dek nefsini öldürmelisin Can kulağıyla Unutma! Sınavdasın sevgili Geride kalan başarındır Ve aşka sunacağın lezzet Anlık tutkular hatanın en zeki belleğidir Mutlaka bir yerden çatlar aşk! Göz ardı ettiğin gerçeğin Seni ensenden öyle bir yakalar ki anlayamazsın Aşk bedeldir sevgili.! Şah damarın çatlar Ve durduramazsın kanar aşk Hedefin doğruluğun olsun Vicdanı karartanlardan olursan olamam yanında İstesemde...! Ruhunu arındıracak en güzel ibadettir aşk Yalın ve Rahmani Dere gibi su gibi şeffalık münasebetimizi doğrular Sana bakınca beni bana bakınca seni görebilmeliyim her anımızda Öyle ol ki toprak kokusu yayılsın saçlarımızdan Ve erguvanlar açsın gönül toprağımızda İhtişama bürünsün kalbimin en nadide bahçeleri Kelebekler konsun yanaklarımıza Ebediyete yılmadan gitmeliyiz Ellerin elimde göğsüm göğsünde O ışığın seyrinde hakikate ermeliyiz Unutma!! Aşkın evrensel huzurundayız sevgili.... Melek Yıldız |
sahip çıkamazsan mabedime seninde vay haline
mabedimdir o ateşten koynun
nefeslenip ölmek istediğim
sunağıma kefen biçtiğim
aşkın evrensel huzurundayız sevgili
Yüreğine sağlık Melek; nekadar güzel bir şiir kutlarım nadide yüreğini. Aşkın anatomisini çizmişsin.
Şimdiki aşklar aşk değil hüsran yatağı. seni sevdiğini söyleyen kimseye inanmamalı.
Herşey yalan herşey riya. Allah hakikatli seven çıkarsın karşına.
Bizlere konuşacak yazacak bir şey kalmamış.... (Hazan gülü)