Şiir Defterimsin İstanbulSenin de ağır yükün Çok ağır,biliyorum Senin de omuzlarında Sanki dünyanın yükü, seziyorum Kördüğüm olmuş, senin de yüreğin Yangın yeri misali her yerin Umuda düşman olan her şeye Ben de düşmanım senin kadar ,biliyorum Sevdalara kucak açmış bu şehir Bir başka güzel olacak ama... Gezmese köşe başlarında korku Korku yağmasa sokağa Yürümeye engel kaldırımlar da olmasa Yaşanacak yerdir biteviye Bazen sensizlik çöker sisler gibi tenime Dilime kapkara bir hüzün vurur bazen de, boğazımda düğümlenir hasret Karışır her sabah rüzgâra, ihanet Işık yağar 7 tepeden Işıklar yayılır sere serpe Sensiz ışıklarsa Mahzun duruşlara benzer Her dem aşka gebedir,bu şehirde gece Gözlerin, can yüreğime saplanır gizlice Önce Şişli,sonra gezdiğin tüm yerler Bakırköy,Aksaray ve daha nice nice kucaklar özlemimi Bir nazlı cananla özdeşleşir Orada, bir Haliç köşesinde Ya da Haliç’ de bir köşede Kırılmış martı kanatlarını Izgara yapar çocuklar, neye yararsa Ve inadına yazılır sevda, martı kanatlarına, En güzel yerlerine Boğazın Aşk yağar köşelere gizlice Sonra denizi boğar özlemlerin buğusu Ve boğaz içinde bir yerde Soluklanıverir yaralı güvercinim Atlayıp geçerim tepeden tepeye ben de Gökyüzü artık mavi değildir Sen karanlıktayken,hüzün dolar her yere Siyaha bürünür kırmızı güllerin Kirlenmektesin bazen, ne diyeyim Biliyorum, ama elimde değil,çaresizim sensizlik çökmüşken üstüme Ama sen… Tüm kötülüklere, inat Düşler büyütüyorsun bana Sevdalar doğuruyorsun Bir yandan da… Ben de sana şiirler yazıyorum Gece gündüz usanmadan Benimde yangın yeri yüreğim Ben seni beklemekteyim “Siyah selviler altında” Acilen bilmeni istedim Yüküm benim de ağır anlayacağın Benim de zor işim Zor iştir seni sevmek, bilmez miyim? Benim de omuzlarımda kara sevdanın yükü Sen gibi, tıpkı sen gibiyim Ben de sana benzedim anladın mı? Karanlık İstanbul sahillerine Düşürdüm kanatlarımı Seni delice severken Unuttum uçmaların tadını Kanatlanıp sana gelmek istedim bazen Bazen de kızdım Hazarfen’e Takılıp kaldım bir yerlere Sana gelirim diye Umut ektim geceye Kaldırımlarda can buldu onca çığlık Kaç karanlık sokağında şimdi Kaç aşk filizlenir, kaç sevda biter Her gün her gece Haberin var mı İstanbul’um Ve sen… Umutlarımı ektiğim şehir Yeditepe’den ses ver sesime Selamlar, göndereceğim sevdiğime Sen dilince, sevda dilince En saf, en temiz İstanbul Türkçe’siyle Beni harcama suskunum diye Sevdalarım sende diye kızma Çok naz âşık usandırır derler Beni senden usandırma Gidersem, bir daha dönemem geriye. Sende kalırsın bensiz Ben İstanbullum diyemem kimseye Hiçbir şeyi sevemem sen diye İstanbullum diye saramam kimseyi Beni anladıysan Sır olsun aramızda Beni sevdiğini, sadece bana söyle Aramızda kalsın en büyük sevdam olduğun. Biliyorum hiç yetmedi sana Sana söylenenler, senin için yazılanları okumak Yetmedi anlatmaya zaman Sözcükler çaresizleşti dilimde Ne zaman adını ansam Lal kesiği yedi dilim Ne kadar söylesem boş Ne kadar haykırsam boş Seni anlatamazlar. Senin için Senin uğruna Senin yazıldığın harflerden gerisini Siliyorum defterimden Sadece güzellikler kalsın diye geriye Seninle baş başa kalalım diye Sen İstanbul Ben İstanbullun Yüreğim türkü türkü elinde O da beni seviyor ya Gam yemem artık Kurşun bile işlemez yüreğime Düşsem bile el âlemin diline İşin içinde sen varsın ya İSTANBUL İstanbul içinde bir anıt gibi İstanbullum |