KAÇAMAYAN
I
ben bu yaşlı taşın neresine vursam da bedenimi sıyrılsa ruhum bütün çürüklerinden hayat denen muammayı kirli bir nefesle şişiren bu kalabalıktan ne olsam da kurtarsam çocuğumu,içimdeki elmasımı II benim bile olmayan bir şey olsam kimsenin acıtamadığı ya da hiç bir şey her şey gibi kimsenin tümünü yaralamaya kudretinin yetmediği ya da kökleri gökte kanatları içinde meyvesi rüzgar ; yalnız meyvesiyle sevişen bir ağaç ya da bir söz ’sanki şefkatle sanki kinle’ hiç bir şey anlatamayan hiç kimseye kimsenin yüreğine inemeyen kimsenin iliğine kanına kaosuna III hani kuşların konunca kederinde donduğu ölüm gibi durgun ölüm gibi saf zamana yabancı bir taş .. yani saklamadan zamanı hiç bir gerçeğe hiç bir yalanı ama hiç bir şeyi hiç bir şeye erdirmeyen bir şey olsam korunabilir miyim o her yerde patlayan parça tesirli nefesten IV ne yazsam da çoğalmasam eksilmesem kendimden ah! ne olsam da ben kimse kimseyi affetmese kimse kimseyi kanatmasa artık içimde kimsenin cehennemine sultan cennetine köle olmasam her şiirde ah! ne olsam da ben... |
arkadaşımızın yazdığı gibi, boş dünya da bir hiç olmayı becersek kaçamayan değil kovalayan olabiliriz galiba.
beğenerek okudum.akıcı, akılda kalıcıydı şiiriniz.
sevgiyle.