Sine-i inzivada şiirlerim
Seyri temaşa ederim kâinatı
Akar didelerden zaman ve mekân
Maksudum bakmak değil marifet görmek
Küre-i arzın fevkalade asaletini
Zihnimin fevkine basıp yazmak
Aşk ile dökülen nağmeleri

//İsyan değil kelâma ölçüp tartıp veriyorum kaleme//

Leb-i derya olsam nuş ile ba’deza
Cuş ile aksam özünden suhuf’a
Yaş dolar gözlere dem düşer dudaklara
İrade ver tutkulu aynalara
Bakışır zaman ruhumun ardından
Yarışır mesafeler abad olur la’ mekân

Cevri cefa çekerken usumda sözler
Safa ile dökülür sinemden inci mercan misali şiirler
Raks eder lisanıyla nakkaş
Musiki tadında dinle bak
Kulak ver yaklaş
İcra eylesin hançereden çıksın makam
Dinlesin zevk ile cümle nas
Şiirdir işte duyguyla dökülen
Bundan böyle ne söylese
Lafı güzaftır akvâm-ı beşer

Melek…29Aralık 2010. 23.35 civarı

Leb-i Derya: Denizin dudağı. Deniz kenarı, kıyı, sâhil.
Nuş: Zevk ve safâ.
Ba’deza: Bundan sonra.
Cuş: Coşmak, kaynamak. Taşmak.
Suhuf: Sahifeler.
İrade: İstek, arzu. Dilemek. Emir. Ferman.
Abad: Mâmur, şen.
La’: Korkak.
Mekân: Durulan yer.
Us: Akıl
Nakkaş: Süsleme san’atkârı.
Hançere: Gırtlak, boğaz.
Nas: İnsanlar
Güzaf: Boş, bîhude. Lüzumsuz.
Akvâm-ı Beşer: İnsan toplumları.