AKLIMADAKİ SES
Neye benzer aşk?
Kimin yüzünde yeşeriyor, sevgi? Sert bir bakışta yok mudur, umut? Kinden habersiz midir, tüm gülüşler? Dağ gibi yıkılmaz sandıkların, Bir duvar dibine sırt dayayıp da; Sessizliğe haykırmaz mı? Güneş gibi ısıtan olsa da, Karanlığı görünce kaybolan; Dost değil midir? Seni seviyorum demese de, saçını okşamasa da, ellini tutmasa da, yavrusuna bakınca gözleri dolan; Sana baba olamaz mı? Neye benzer aşk? Yaşlı elleriyle yüzüne dokunmaya çalışan, hüzünlü bir anneye mi? Onu bekleyen yarine,‘Mutlaka döneceğim’ diyen, Nazlı bir sevgiliye mi? Neye benzer, kime benzer, nerelerde gezer? Bilemem, susarım, kulaklarımı tıkayarak Sessizlikteki sesi dinleyen şizofrenim ben... Aklımda çalan tiz bir ses: ‘’Neye benzer aşk?’’ Sessizlik konuşur mısraların arasından: ‘’Beyaz tene giyilmiş uzun bir elbise; Baldırı çıplak kalmış, hangi şair giydirmişse…’’ |