Anne
Beni evlattan sayma anne,
Bakarsın sabaha vururlar sözlerimi. Beni evlattan sayma anne, Acun mihenginde adım asi... İçtiğim hap hasta, şaştım şu âleme, Liyakatsizlik rüzgârı, taneyi alıp sapı bırakmış, İyiye taş, gül yağıyor Kötüye, Mazlum Sırattan itilmiş, Hayat Zalime Cennetleşiyor anne. Irgat olmuş insanlar, kaderini taşıyor, Kimininki hafifler, kimininki ağırlaşıyor, Haramcının çöpü yemek olmuş helalciye, Artık ayıp değil mi günahlar anne? Duymuyor hiç insanlar, bak ne diyor aynalar, Verimli arazilere, ekilmiş milyon mayınlar, Enerji kaynaklarından çocuklara ölüm sıçrar, Dünyanın mazotu sanki kan alabildiğine, Olmazsa menfur savaşlar, Dönmez ki bu çark-ı devran anne. Bazen seven yaşarken ölmüş, Sevgili kalıyor sevmeyenlere, İffetin eline eller değmiş, Çiçekler çöplerde soluyor anne. Aşırı nüfus yoğunluğu var, yalnızlık kentinde, Şehirler kalabalıklaşırken kişi başına düşen yalnızlık miktarı artıyor anne. Bir darbe atabilseydim bilgece, Kalbine kalpsizliğin, Dursaydı nabzı yeryüzünde, Rüsva olan her şeyin, Anne keşke, keşke anne. Sefa MERT |
Şiir didaktiklik açısından mühimsenebilir.
Konusunun anne olması takdirimdir.
Fakat diğer şiirlerinizdeki akıcılık ve sarıcılığa nazaran bu biraz yorgun galiba...
Saygı ile...