Baba özledim seniÖzledim Özledim valla Hem de her şeyini Keşke yüzüne diyebileydim bunları Yok babam, yok Yerini doldurmuyor hiçbir şey Gün geçiyor hafta bitiyor Aylar yıla tamam oluyor Ama yerin dolmuyor Ne yapsam, boş Çocuk yaşta çıkmışsın gurbete Köy yerinden ayrılıp ta İstanbul’da işe başlamanı Defalarca anlatmıştın Keşke yine anlatabilsen Ben bir daha dinlesem İlkmiş gibi, sözünü kesmeden Sohbetini özledim babam Anlattığın fıkraları Bir şey tartışırken ki heyecanını Valla her şeyini özlemişim be baba Çay içişini, Meyveyi iştahla yemeni Yaptığın o güzel yemekleri Hele ciğer sarma ile hamsili pilavı Senden sonra hiçbirimiz beceremedik öyle Aslında biz, tüm aile yani, kardeşler Pek çok şeyi beceremez olduk ya Senden sonra, neyse Öğreniyoruz işte Yaşadıkça Yemekten sonra Salonda sızmanı bile Özlemişim baba, hatta Horlamanı bile Hoş, bende Bende senin gibi horluyormuşum Annem öyle diyor, Traktör diyor Sadi’de Sanki çok traktör görmüş gibi Sevimli kerata, sahi Sen görememiştin onu Oda seni göremedi Hayatımın büyük hatalarındandır Hem utanıyorum, hem üzülüyorum Onca ay gelip ziyaret etmedim diye sizi Ne desem nafile şimdi, affet desem ne fayda Ahrette helâllik isterim artık Nasıl bakacaksam yüzüne… Çocuklar yattı, Televizyonda Kâmil Sönmez var Çok severdin sen, Ama şimdi dinledikçe İçim acıyor, fena Canım yanıyor Ağlasam, utanıyorum Seni hatırlatan her şeyle Seni çok özlüyorum Babam Nûr içinde yat, koca adam Güzel babam, atam Sen başkaydın Mekânın cennet olsun Nasibin cemâl olsun Resûle komşu olasın Allah razı olsun Amin Baba… 04.55 – 22. 12. 2010 İstanbul |