Bu Toprağın Oğluyum
Gür sesimde haykırış duyun beni dostlarım;
Varsa yurdumu soran, bu toprağın oğluyum. Şerefli tarihiyle nice asırlar boyu Dimdik ayakta duran, bu toprağın oğluyum. Orta Asya’dan kalkıp yollar aştık uğrunda. Allah’ın kelamı var avazında, çağrında. Göğsündeki imanla Kırşehir’in bağrında; Türkmen yurdunu kuran bu toprağın oğluyum. Yürekli anaların salladığı beşikte, Besmeleyle kurulan sofradaki kaşıkta, Kınalar yakılıp ta geçilen her eşikte Şahadet düşü gören, bu toprağın oğluyum. Helalinden süt aldık gözlerimiz karadır. Hak aşkıyla kanayan yüreğimiz yaradır. Er meydanı denilen alan işte buradır; Namerdi yere seren, bu toprağın oğluyum Sevda gülleri ancak yarenlere derilir, Soframızda ikram var gariplere serilir. İman dolu yayımız hainlere gerilir; Küffar dalını kıran, bu toprağın oğluyum. Kalenin eteğinde coştum Kılıçözü’yle, Cemalini ararım Şeyh Süleyman gözüyle. İlim meclisindeki ‘Edep Ya Hu’ sözüyle Boynu bükük hal süren, bu toprağın oğluyum. Hâlâ Yunus Emre’nin duaları arşında, Bak Cıncıklı Cami’in heybetiyle karşında, Fatma Hatun bir yanda, Ahi Evran çarşında Vatan için can veren, bu toprağın oğluyum. Ruhum huzur buluyor her gün Dinekbağı’nda, Bir yanım Seyfe Gölü, öbür yanım Çuğun’da, Cemele’den salınıp estim Baran Dağı’nda; Akpınar’a tez varan, bu toprağın oğluyum. Âşık Paşa’m şiiri okudu Türkçe ile, Gülşehri’min nazından bülbüller geldi dile. Hacı Bektaş eliyle kıraçlar döndü güle; Cennete tâbi horan, bu toprağın oğluyum. Kapucu’da ibadet, dillerde sonsuz âmin. Melik Gazi Türbesi sanki ediyor yemin. Bakın Keçi Kalesi nasıl kendinden emin! Dostun bağını deren, bu toprağın oğluyum. Kırşehir’in gülleri türkülerin şahıdır. Kızılırmak ağıdı, Said’imin ahıdır. Çiçekdağ’da Zahide’m aşığın eyvahıdır; Derdiyle sazı yoran, bu toprağın oğluyum. Bu gönül dergâhında âşıklara dil oldum. Gül zülüflü o yârin nazarında kül oldum. Gurbet elin kahrıyla ela gözde sel oldum; Boztepe’de kar, boran; bu toprağın oğluyum. Sıladan sevdiğime el ederim turnayla, Hasretin pınarında akışırım kurnayla. Abdalların çaldığı davul ile zurnayla Bağ başında toy, tören; bu toprağın oğluyum. Tasavvufla yoğrulan Edebali nesli ben, Türkülerde, ağıtta Neşet Ertaş sesli ben. Koca Yastıman gibi Kırşehir’in aslı ben; Ahi, gazi, alp, eren; bu toprağın oğluyum. Avşar oğlu diyorlar Türkmen’dir benim soyum, Mazlum için pamuktur zalime demir huyum. Haykır Serdar Atabay, Özbağ Kızılca köyüm; Eski köyde bir ören, bu toprağın oğluyum. |
Türkülerde, ağıtta Neşet Ertaş sesli ben.
Koca Yastıman gibi Kırşehir’in aslı ben;
Ahi, gazi, alp, eren; bu toprağın oğluyum.
Avşar oğlu diyorlar Türkmen’dir benim soyum,
Mazlum için pamuktur zalime demir huyum.
Haykır Serdar Atabay, Özbağ Kızılca köyüm;
Eski köyde bir ören, bu toprağın oğluyum.
Değerli kardeşim neydi bu Allah aşkına?
Bir yiğit neslini ancak bu kadar coşkulu şekilde anlatabilir.
Bir Avşar olma hasebiyle seninle gurur duyuyorum.
Selam ve muhabbetle...