SİZE SESLENİYORUMSize sesleniyorum. Yunus gibi Mevlana gibi, Eriyen mumun dibindeki, Sevda denizinden. Yeryüzünün unutulan, Güzelliklerine ithafen. Olmayın alim olmadan talebe. Yönünüzü dönmeyin. Size bir şeyler anlatır gibi, Bakan gerçeklere. İçinizdeki yanan ateşi, Yalnızlıklara terk etmeyin. Yüzünüzdeki saf tebessümü, Kirletmeyin. Haydi, yüzleşin içinizdeki, Kötüyle. Onu bırakın gelin karanlıklar içine. Birde âşık olmadan bakın. Sevgilinin yüzüne. Anlamsız alışkanlıkların içinden çıkın. Bir aynanız olsun cebinizde, En gerçeğinden. Size acı gerçekleri söylesin. Samimi bir dost misali. Kendi masalınızı yazın. Yazın ki ileride yazacağınız, Bir romanınız olsun. Dışarıya karşı sıcak olup, İçinizde üşümeyin. İçinizde her mevsim yaz olsun. Öyle bir yüreğiniz olsun ki, Değerli tablolar gibi . Her yerde fark edilsin. Taklidi yapılamasın. Tabiatın kış uykusu kadar uzun, Olsun sabrınız. Gerçekten güzel şeyler istiyorsanız, Kâinatı çınlatın o samimi dualarınız. Niye yazıyorum bunları, Biliyor musunuz? Gördüm ve yaşadım. Biz aslında hiçbir şeyi, Gerçekten sevmiyormuşuz. 18.12.2010 Orhan OYANIK ÇAN |