)(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(((-37-)(-)(-)(
………………………………………………………………………………………………………………………………………….
Hakka âşık olanlar, Zikrullahtan kaçar mi? Ârif olan cevheri, Boş yerlere saçar mi Gelsin mârifet olan, Yoktur sözümde yalan, Emmâreye kul olan, Hayr ü şerri seçer mi? Gerçek bu söz yârenler, Gördüm demez görenler, Kerâmete erenler, Gizli sırrın açar mi? Üftâde yanip tüter, Bülbüller gibi öter, Ariflere tas atan, Îmân ile göçer mi? ÜFTEDA ÜFTEDA HAZRETLERİ Üftâde, düşmüş, aşık, mazlum, uysal, alçak gönüllü. Âriflerin Sultanı, aşıkların burhanı, Bursa’nın kutbu, Cenâb-ı Pir Üftâde Hazretleri… Onu yãd edenler hep böyle yãd etmişlerdir. Onun hakkında sarf edilen bu sözler; birer mehdiye olmaktan ziyãde, ãlim, şãir ve veli kişiliği hakkında bizlere ip ucu veren ifadelerdir. Şiirleri, İlãhileri, menkıbe ve kerametleri ile aramızda yaşayan Üftâde Hazretleri, asıl olarak tarih sahnesine iki büyük eseri ile çıkmıştır. Biri Celvetiye Tarikatı, diğeri de Aziz Mahmud Hüdâyî Hazretleri, Hz. Üftâde, bu ikieseriyle din, zihniyet, san’at, fikriyat ve ruh dünyamızda asırlar boyunca iz bırakmıştır. Şimdi onu biraz daha yakından tanıyalım. Hz. Üftâde’nin Vâkıat, Divân ve Hutbe Mecmuası olmak üzere 3 eseri vardır. Bunlardan sadece Divân eski ve yeni harfler ile basılmıştır. Hutbe Mecmuası, Üftâde Hazretlerinin kitaplarını yazan yazar Mustafa Bahadıroğlu İstanbul, Bursa, Ankara Kütüphaneleri ve Üftâde Tekkesi’ndeki araştırmalarına rağmen bulunamamıştır. Kısaca bu eser kaybolmuştur. Vâkıât-ı Üftâde, Celvetiyye Tarikatının ilk yazılı kaynağı olması hasabiyle, bu tarikat açısından önemli bir eserdir. Vâkıât, Aziz Mahmud Hüdâyı tarafından Arapça olarak kaleme alınmıştır. Hüdâyı, Hz. Üftâde’ye intisab ettiği ilk günden itibaren, 3 yıl boyunca hilâfet aldığı zamana kadar, şeyhinin her gün yaptığı sohbeti günü gününe ve tarih vererek yazmıştır. Bu arada Hüdayi, şeyhine rüyalarını anlatmış ve içinden çıkamadığı hususları kendisine sormuştur. Üftâde Hazretleri de bu rüyaların bir kısmını yorumlamış, müridinin sorularını cevaplamıştır. Böylece eserde, Celvetiyye Tarikatı ile ilgili esas ve âdab seyrü sülük, ilâhi marifetler, vahdeti vucud, rüya tabirleri vb. gibi konular cildi Hacı Selimağa kütüphanesinde mevcuttur. Hz. Üftâde’nin 60 civarında şiir ve ilâhisini topladığı Divan adlı manzum eseri, ilk olarak Bursalı Mehmet Tahir Efendi’nin gayretleriyle tertip edilerek 1910 tarihinde Arapça harflerle İstanbul’da basılmıştır. “Celvetiyye’nin piri Hz. Üftâde ve Divanı” eski Yıldırım vaizlerinden Mustafa Bahadıroğlu yazmıştır. …………………………………………………………………....................... )(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(((-37-)(-)(-)( Hâkka sevdalıysa kul Bu sevdadan şaşar mı Râbbin anıyorsa dil Hiç gaflete düşer mi Cennettir aşkta ukte Hüner Allâh demekte Sevgi varsa yürekte Kötülüğe koşar mı Yerinden doğrulanlar Huzura çağrılanlar İlimle yoğrulanlar Hiç haddini aşar mı Ağrısız bir başınan Kul’a yarar işinen Yarınını düşünen Doğruluğu boşar mı Yüreğini dağlayan Allâh için ağlayan Güzellikle çağlayan Hiç bendinden taşar mı Hayal ilen düş ilen Kuru ilen yaş ilen Ahiret’in düşünen Yaraları deşer mi Lüzumsuz Hâkkı anan Kalbi aşk ile yanan Rabbine sevdalanan Dünya için yaşar mı Sadık Dağdeviren Aşık Lüzumsuz ………………………………………………………………………………………….. |