...Şiirin hikayesini görmek için tıklayın ...
Ayva sarı nar kırmızı sonbahar! Her yıl biraz daha benimsediğim. Ne dönüp duruyor havada kuşlar Nerden çıktı bu cenaze Ölen kim Bu kaçıncı bahçe gördüm tarumar. Neylersin ölüm herkesin başında, Uyudun uyanamadın olacak. Kim bilir nerde, nasıl, kaç yaşında Bir namazlık saltanatın olacak, Taht misâli o musalla taşında. CAHİT SITKI TARANCI Rahmetle anıyor ve mekanı cennet olsun...
[ italik I
Yaşlanıyoruz an be an Üstümüzde bunca libaslar varken Hem yağmurdan hem geçen zamandan… Ya, başımızda beliren aklara ne demeli? Bakarken saçlarımıza Aynalarda tarumarlık halimizi görürüz... Çıkanları görürüz Ömür merdivenlerinde Çocuklar, gençler… Kimileri de inişte Değdi değecek toprak! “Ortasında durmağı yok mu hayatın?” Toprak ana: “Bir ömrün tekrarı yok” dedi II Bir ağacın nazenin yapraklarıydın Çiçekler avucunda büyürken Rüzgârla dans ederdin. Yeşilken sevildin Sararırken düştün dalından Ve asi rüzgâr, kurudun diye Seni alıp toz, dumanla karışık Uçurumlara sürükledi! Çarptığın her taş “Yapraklar” diye inledi Ve toprak ana: “Mevsim sonbahardır” dedi. Z.D.Y / VAN |
Bütün zorluklara rağmen.
Hayatın güzellikleri sizinle olsun.