UZAT ELLERİNİ
Uzat ellerini yeniden
Sarsın ruhumun kanatlarını Okşasın pamuk gibi parmakların Damarımda akan sevgi kanını Çağırsın nefesin uzaklardan Bin yıllık hasretin nidalarıyla Zamanıdır artık. Bakışlarından hüzzam kalksın Gülsün gözbebeklerin İçindeki umutsuzluk tarihe karışsın Umut, geleceğe inat kahkaha atsın Ya da Öcünü alır gibi yalnız geçen günlerin İnce ince sızlatsın vicdanımı Hesabını sorsun sözlerin Uzakta geçen günlerin günahını Uzat ellerini yeniden Pamuk kadar hafif olsun Şahdamarıma aniden buse kondursun Bir gül kadar narin Kokusu yasemen olsun Yağsın yağmur, kopsun fırtına Gök kuşağı süslesin semayı Her dokunuşun , gökkuşağından bir renk olsun. Uzat ellerini yeniden Hava gibi, su gibi hayat versin Canlansın ruhumun dinmiş duyguları On parmağın on pınar olsun Sensizliğe yanan ruhumu soğutsun Aksın gönlüme sevgin tıka basa dolsun Sonum geldi derken, Sonsuzluğa giden yol olsun ellerin Uzat ellerini yeniden Hiç beklemediği kadar şenlensin Avuçların yüreğimin kor’uyla yansın Dile gelsin serçe parmağın İşaret parmağın kadar sahiplensin varlığımı Saçların tel tel terlesin Her bir teli sevgime düğüm olsun Gölgeler ah gölgeler, çekilin üzerimden Artık güneş bana doğsun Uzat ellerini yeniden bana Gözlerimi kapatan son el,ellerin olsun. Süleyman KARACABEY |