veda vakti gelirken , ayrılmış yollar içinde saklanmış bir küfür gibi gözlerin ,
bir palyaço yalnızlığında yüreğim,sahneler tükendi,izleyenler geceye karıştı .
giden sevgiler geriye dönmez, nafile ! sessiz ağlayışlar ayrılığa karışıyorken ; sana ihtiyacım vardı ,sesine ,nefesine,tenine ,yoktun ... ruhuma kaçak intihar melekleri sığınırken, çınlayan gökgürültüsü gibi uzaksın. soyunuk gecenin içinde sıkışıktırılmış duygulara, sensiz batan güneşlere hasretliğimi ekliyorum, ilişilmiş gölgeler sana ait yaşanmışlıklarda , müziğin her notasında biraz daha vuruluyorum ... ayrılmış yollar içinde saklanmış bir küfür gibi gözlerin , sana ait gerçeklere yeni bir cevap yok , şüphe duyan gülümsememin lanetlenmiş halinde , kaybolan düşlerimize ayrılığı ekliyoruz ... bazen göz önündedir herşey , sandalye gölgesinde oturup soluklanıyorken , bir sigara yakıp söndürelim , kapanmış kapıların eşiğinde , kirletilmiş bedenlerde , sürükleniyoruz ... unutulmuş diyarların sessiz çığlığı eşlik ederken , şarkının harabe nağmelerinde saklanıyoruz ... çocukluktan gelen alışkanlıklarda, her adres yeni bir doğum, her doğum seni öldürüyor yavaş yavaş , gelecek sabahlardan sildim gülüşlerini, çektim gözlerimi senden , fonda senfonisi vardı ihanetin , sustum ; sana seslenişlerimin adı suskunluk olmalı; yarı uyanık düşlerimde saklı sen ; acıya mahkum aşk yorgunluğunda; tenim sensizliğe mahkum akşamlarda üşüyorum ..... sırtımda yoksul bir yağmurluk , üşümüş soluklarım nefeslerim zorlanıyor, büyüyen kabusumun sisleri öbeklenmiş duruyor , bir tarafta yalın ayak hüzün yaklaşıyor diğer yandan yağmalanmış şehirlerime bakan sen ... veda vakti gelirken ; ilksel duygularımı sensizliğinle boğuyorum ...... ........................................................................................... |