Aşk için öleceksem eğer
Bu ölüm senin uğrunda olsun.
Seversen eğer benden başkasını
Bu dünyada yaşamak ta sana haram olsun.

Sanmaki seni sevdiğim için pişmanım
Hayır,hayır hiç pişman değilim.
Sadece üzgünüm desem,
Sen yine de inanma.

Senin yüreğinde buldum ben kendimi,
Hapsettim seni de kendi yüreğime
Hiç bir yere gidemezsin.

Seni sevmek ve seviyorum diyebilmek,
Benim en büyük tesellim.
Çünkü sen benim gönül bahçemde açan
"PAPATYA GİBİSİN"!...

Bak ne diyorum;
İstersen yazdıklarıma bir göz gezdir.
Ne dersin?

Bir türlü nokta koyamadığım
Gözlerinmiydi yoksa sevda,
Sen bir yanda,ben bir yanda.
Bazen,bilmediğim mekân ve zamanlar da
Okuduğum romanlarda,
Çırpınan kalp atışlarım.

Sen farkında olmasan da
Beni ben yapan,neşeme-neşe katan
İçimdeki aşk’ı yaşatan uzaklardaki yar.
Ben her zamanki gibi hüzünlü gecelerden birindeyim yine,
Sokaklar da tek ve yalnız başıma
Oysa okadar çok isterdimki birlikte el,ele olmayı.

Yağmur yağıyor biliyormusun çisil,çisil
Yanmıyor sokak lâmbaları etraf karanlık
Çakan şimşek aydınlatıyor her tarafı,
Aniden bir kedi geçiyor önümden korkuyorum.

Kaldırımda usul,usul duvar diplerinden yürürken
Birde yaprak düşmesin mi başıma,söğüt dalından.
Aman Allah’ım bir kâbusmudur bu,
Yoksa ne?

Sanki sokaktaki kurtlar,kuşlar dile geldi
Ne bu sesler böyle kulaklarım uğulduyor.
Adımlarımı hızlandırıp,
Biran önce kendimi eve atmalıyım diye
Kendi, kendime konuşurken,
Aklıma gelen güzel bir şarkının sözlerini mırıldanarak
Hızlı,hızlı yürümeye devam ediyor,
Seni düşünüyorum !

"Baharın gülleri açtı
Ah yine mahzun dur bu gönlüm
Etrafa neşeler saçtı
Beyhude geçti bu ömrüm."----------------------------------(Bu dörtlük alıntıdır.)

Görüyorsun değil mi?
Efkâr bastı yine gece yarısı.
Çünkü senden bana kalan,sadece hüzün!
Kalbim ağlıyor yine,
Herzamanki gibi çok üzgün.
Ne olursun sorma çaresi nedir diye,
Biliyorsun beni sevmendir tek çözüm !

İşte böyle;
Bir gün sesimi duyarsan,
Bil ki seni halâ ölümüne seviyorum "YAR"!...



Adil Muzaffer