Sicim gibi yağan yağmurun
Bazı bölümlerini göl haline getirdiği
O çamur deryası yolda yürürken
Gök gürültüsü ve yağmur sesine karışmış
Çok hafif başka bir ses!
Duyabildiğim sadece bir fısıltı.

İşte o fısıltı birden alıp götürdü beni.
Soracak olursan nereye diye
Uzaklara.
Saf ve tertemiz duyguların olduğuna inandığım
Çok ama çok uzaklara.

Aslında düşünüyorum da
Kumrular gibi beraber ıslanıp,
El,ele yürümedikden sonra,
Boşuna yağıyor bu yağmur
Boşuna bu gök gürültüsü
Boşuna yoruluyor bu yollar.
Biliyorsun özlemler de ,ayrılıklar da boşuna
Öyle uzaklardayız ki.

Yarım kalmış,unutulmuş bir sevda ve
Yok olmuş hayaller.
Fakat;
Sen istesen de istemesen de
Ben halâ dün gibİ yaşıyorum
Senli o güzel günleri.

Sevdim seni bir kere,
Aşkımı defalarca haykırdım
Dün nasıl sevdiysem,
Bugün de deli gibi seviyorum seni!

İlk yağan yağmur da,
İlk esen rüzgâr da,
Eğerki kulağın çınlarsa bil ki
O benim işte!
Ne olur artık "SENDE HATIRLA"!...



Adil Muzaffer



NOT: Tüm "Edebiyat Defteri" üyesi şiir dostlarının,
Kurban Bayramlarını en iyi dileklerimle kutluyor.

Saygılarımı sunuyorum.
Nice bayramlara işallah hep beraber.Sağlık ve afiyet içerisinde...