sevmek hâlâ beyaz/ Sen beni her güne yeniden doğururken Söyle Ben hangi gün öleyim Anne… / Demirin çapak attığı zamanlardan körpe bebeklerine gözlerin Mor rengin donmuş parmaklarda yaşı iki el ettiği Yüzülmüş acısına tentürdiyot basan Kaç tabanı delik ayakkabı saymayı görebildik ki!... Üşümeye dursa da, ıslak dememek vardı üste başa Cepler sırrını saklardı yokluğun Sorsalar da toktu Nasılsa şahidi yoktu boğazdan geçmeyen ekmeğin… Selamdan fazlasıydı dostluk En çok dile gelmeyenlerde konuşulurdu Bir omuz sohbette dönerdi dünya Düşük olsa da umut, umuttu… Simit yiyebilmeyi sevmek de güzeldi Bir hırka, bir kaskete yolları bir bilmek de Beklenmek de güzeldi yalnızlığın kolunda Sevmek de, sarınmış bir ıslığın yankısında… Yüzlerin çıplaklığındaydık. -Ver elini, desem Bir ten mi görünür gözünde Bedene bürünen binlerce yüzden; Yoksa Bir ben mi, Susan omuzlarından yükselip yanağına sevgi değiren… Kaç kişi kaldık! / Anne, Güne sensiz doğamam anne… / ezgi ç. 04.12.2010 |
kutlarım ..